Mustafa Kutlu'dan düşündüren ve sarsan bir eser daha.Eski Türk filmleri havasında geçen bir bir hikâye düşünün.Karakterlerin özellikleri, olay örgüsü, çevre, mekanlar size o hissi veriyor.Hemen içine çekiyor. Hayata, insana, çevreye dair derin gözlemler sonucu karakterler özenle işlenmiş.Çevre sorunları, işveren-işçi sorunları, bürokrasi ve toplum ilişkisi, zorluklar içinde hayatta kalabilme vb...konular etrafında yazarın oluşturduğu dünyanın içine kendinizi kaptırıyorsunuz. Tepeköy, bir mekandan daha fazlası.Tepeköy'ün yerleşim yeri oluşunu, sorunlarını, eksiklerini, gelişimini ve insanlarını heyecanla öğreniyorsunuz.Tepeköy'e gelen herkesin kaçtığı bir şey olduğunu ve kendi içinde bir hikâye sakladığını anlıyorsunuz.Huzuru aradıklarını hissediyorsunuz.Unutulmuş, kendi haline bırakılmış bir yer olan Tepeköy, sakinlerine aradığı huzuru verecek mi?Olaylar geliştikçe anlıyorsunuz ki; siz kaçsanız da kader sizi yakalıyor.Peki Tepeköy'ün sakinleri kimler? Yurttan arkadaş olan Öğretmen Oya, Hemşire Neriman, Komiser Bulut, Doktor Ferit, Belediye Başkanı Samet, Mimar Canan, Optik Oğuz vb... Belediye Başkanı ve çevrenin ileri gelenlerinin Tepeköy'ün yaşanılabilir bir yer olması için çabalarını görüyoruz. Bir gün Tepeköy'e gelen bir yabancı (Doktor Ferit) tüm hikâyenin akışını değiştiriyor.Öğretmen Oya'ya âşık olduğu için Sağlık Ocağında doktor olarak kalma kararı alıyor.Yıllardır Oya'yı bekleyen Bulut ise bu durumdan hiç memnun olmuyor.Belediye Başkanının kızı Canan da bu durumdan rahatsız oluyor.Peki engellere rağmen Oya ve Ferit kavuşacak mı?Cevap hikâyenin sonunda saklı. Hayata dair kırgınlıkları, beklentileri olan bu kahramanlar hayaller kurarken, kader ağlarını çoktan örüyor.Kaçınılmaz bir sona doğru sürükleniyorlar.Bir yuva olarak gördükleri Tepeköy, Bulut'un bir çeteye baskını sonucu intikam isteyen Kolsuz'un, Oya ve Kerem'i kaçırmasına neden oluyor.Bir depoda tutsak edilen rehineleri kurtarmak isteyen Bulut ve ekibi çıkan çatışma sonucu kötü bir sona doğru sürükleniyor. Mustafa Kutlu hikâyenin içinde bazı işaretler verse de açıkçası böyle bir son beklemiyordum.Okurken hem çok şaşırdım hem de sarsıldım.Hep Bulut'un bir şey yapabileceğini ya da başına kötü bir olay gelebileceğini düşünmüştüm.Ancak bu son beklediğimin de ötesindeydi.Bu hikâyeyi okumak isteyenler; duygudan duyguya sürüklenmeye hazır olsun. İyi okumalar dilerim.

Zafer Yahut HiçMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20191,630 okunma

·

126 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cansu Baral