Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Muharrem ay'ı, eski Hicrî ve Kamerî dediğimiz ayın hareketine göre hesap edilen aylardan ilkidir. Bu bakımdan Muharrem ayının birinci günü bizim yılbaşı diye bildiğimiz hârika bir geleneğimiz teşekkül etmiştir. Ama bu gelenek son 50-60 sene içinde unutulmuştur. Muharrem’in birinde büyükler tarafından bereket parası verilirdi. Bu, âile arasında olduğu gibi, dervîşan arasında da olabilirdi. Bu, hem yeni bir senenin muhâsebesi, eski senenin yeni bir sene ile karşılaştırılması, hem de yeni senede kazanılacak hayâtın her yönden bereketli olmasının ilk tembîhi idi. Çünkü hayat çok kazançlı olabilir ama, bereketli olmayabilir. Hayat çok sıhhatli geçebilir ama, sıhhatin bereketi olmayabilir. Mühim olan maddî ve mânevî rızkın bir arada yürümesidir. Bereketin bizde ifâde ettiği mânâ: *Mutlaka hayırlı olması, *Faydalı olması, *Allah’dan gelir olması. Yâni Allah'tan geldiğinin idrak edilmesidir. Haram, işe karışmayacak. Bu rızıktan hem faydalanılacak, hem de faydalandırılacak. Ömür ve sıhhat için de bu böyle. Böylece bereketli olup hayırlı işlerde kullanılacak. Aksi halde, yaşanmış hayat, diğer canlıların yaşadığı hayattan farksız hâle gelir. Burada şunu belirtmekte fayda var. Biz de yeni yılı elbette kutlarız. Ama bir hafta boyunca Noel’i kutlamak şeklinde değil. Öyle olursa, tıpkı Kurban Bayramı’nı bir Hristiyan’ın kutlaması gibi abes olur. Gāyet tabiî ki, buna karşı çıkılır. Ama kabûl ettiğimiz takvim yılının ilk gününü kutlar, onun muhâsebesini yapabiliriz."
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.