Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

614 syf.
8/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Cassandra Clare'ın Ölümcül Oyuncaklar serisinin üçüncü kitabıyla herkese selamlar. İlk kitabın sonunda Clary ve Jace'in kardeş olduğunu öğrenmiştik. İkinci kitapta bu gerçeği sindirmeye çalışırken kendi duygularına karşı inkar içinde olduklarını görmüş, Clary, Jace'e duygularını itiraf edecekken Jace'in yine her zamanki gibi Clary yerine karar vererek 'Seni sadece kardeşim olarak görüyorum' demesi ve Clary'yi kendinden uzaklaştırmasını okumuştuk. Üçüncü kitapta ise ikisinin de kitap boyu acı çekmesini okuyoruz. Kendi duygularını kabul eden ama ahlaki değerler yüzünden kendileriyle savaş bir çift görüyoruz. Kitabı okurken bir yandan hayır siz kardeşsiniz, yapamazsınız derken diğer yandan nasıl kardeşsiniz ya siz, bu gerçek olmaz ikilemi arasında kalıyor insan. Bütün kitap İdris'te geçiyor. Gölge avcılarının kültürünü okuyoruz kitap boyunca. Sürekli bir toplantı halindeler. Bitmek bilmeyen uzun konsey toplantıları. Durup durup yetişkinlerin toplantıya gitmesini okumak biraz sıkıcıydı. Kitap yarıdan sonra daha bir sürükleyici hale geliyor. Valentine'ın planını çözmeye başlıyoruz, GERÇEKLER ortaya çıkmaya başlıyor. Gelelim spoilerle kısma. Ben zaten seriye başlamadan önce Clary ve Jace'in kardeş olmadığını öğrenmiştim. Yani aslında kardeş olmadıkları halde sevgililerine kavuşamamalarını okurken içimi parçalanmıştı. Bu arada meleğin onlara gösterdiği anılar sonucu Jace'in kendini canavar sanması ve kendini iyice izole etmeye çalışıp ölümüne koşması çok üzücüydü. Hayır yani salak herif canavar olsan bu kadar vicdanlı olabilir misin. Gidin bir Luke'a danışın, Amatis'e danışın. Sorun bir büyüklere. Biz böyle bir şey öğrendik aslı astarı ne bu işin ? Ama yok hep kendi bildiklerini okusunlar. Jocelyn uyandığında dedim tamam bu kadın doğruları anlatacak. Tam da öyle oluyor ve Jocelyn bütün gerçeği Clary'ye anlatıyor. Tabii kardeş olmadıklarını ve Jace'in canavar olmadığını öğrenen Clary, yine herkesin yerine kendi karar almış olup Valentine'ı öldürmeye giden Jace'in peşinden gidiyor. Valentine'a ise meleği çağırmak için göle gidiyor, planını uygulamaya koyuyor ve gerekli mühürleri çiziyor. Bu sırada planını bozmaya çalışan Jace'i de melek yaptıktan sonra işine devam ediyor ki Clary ortama giriş yapıyor ama Valentine'a onu da etkisiz hale getirdikten sonra ayine başlıyor. Tabii Clary durur mu Valentine'ın mühürlerinden birini değiştiriyor ve meleğin kendi çağırmış oluyor. Bu noktada içimin yağlarının eridiğini söyleyebilirim. Melek cennetin adaletini uygulayarak Valentine'ı öldürdüğünde insan rahat bir nefes alıyor. Clary tek dilek hakkını Jace'in dirilmesi için kullanıyor. Artık gerçeği yani kardeş olmadıklarını öğrenen ponçik çiftimiz aşklarını doyasıya yaşıyorlar ve kitabımız mutlu mesut bitiyor. Alec ve Magnus'a da değinmezsem olmaz. Alec'in duygularını kabul ettiği ve konseyde anne babasının gözü önünde Magnus'u öptüğü sahnelerde kalbim pır pır etti. Dedim sonunda yani. Genel anladam keyifli bir Casandra Clare kitabıydı. Kitap bütün sorunların çözülmesiyle sonlanıyor. Serinin devamında yeni kötü adamımızın kim olacağını olayların nasıl devam edeceğini merak ediyorum doğrusu. Sevgilerle
Camlar Şehri
Camlar ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20131,946 okunma
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.