Gerçek şu ki insan asla bir olayın hayaletinden kaçamazdı. Ya onunla yüzleşirsiniz ya da ondan kaçınırsınız, kendi hayaletlerine dostça göz kır pabilen bir veya iki kişi tanıdım. Jim'in bunlardan biri olmadığı açıktı, ama onun davranış biçiminin, hayaletiyle yüzleşmek mi yoksa ondan kaçınmak mı anlamına geldiğini bir türlü açıklığa kavuşturamadım. Ne kadar çabalarsam çabalayayım, bu iki davranış biçimi arasındaki farkın ayırt edilemeyecek kadar ince olduğunu gördüm, tüm diğer eylemlerimizdeki gibi.