Kendine tamamen yabancılaşmamış, duyguları körelmemiş, haysiyet duygusunu kaybetmemiş, henüz "satılık" olmayan, hâlâ başkalarının acısını içinde duyan, sahip olma tarzında yaşam modunu henüz büsbütün benimsememiş duyarlı bir kişi, yani kısaca, şeyleşmeyip insan olarak kalmış bir kişi günümüz toplumunda kendini ister istemez yalnız, güçsüz ve izole durumda hissedecektir. Aklından olmasa bile fikirlerinden ve kendinden kuşku duyacaktır. Her ne kadar zaman zaman "normal" çağdaşlarının hayatında olmayan berraklık ve neşe anları yaşayabilse de ister istemez acı çekecektir. Hasta bir topluma uyum sağlamaya çalışan hasta bir adamın bilindik nevrozundan değil de çıldırmış bir toplumda yaşayan aklı başında bir adamın nevrozundan mustarip olacaktır çoğu zaman.