Hayat durup beklemezdi ve tam şu an olanlar hayatın ta kendisiydi. Hayatla ne yapacağı, Gabriel’in sorumluluğuydu. Yaşam birçok kişinin inandığın aksine, bir hak değil, zorunluluktu. Yol almak zorundaydı. Şartlar her gün bin adım atmasına elverişliyse, her gün bin adım atmalıydı. Bin günde sadece bir adım atmaya elverişliyse, bir günde bir adım atmak yeterliydi. Ama durum ne olursa olsun, o adımı şu an atmalıydı.
Var olan, yalnızca şu andı.
Yıldızların kendi kendilerine yanmalarını bekleyemezdi. Gerekiyorsa o yakmalıydı. […] Bir adım, ikincisini getirirdi, ikinci adım diğerlerini.