Daha ilk bölümden etkilemeye başardı beni. Ruth ile o naif konuşması ve o naif düşünce akışı beni benden aldı Martin'in. O yüzden benimsedim bu karakteri daha ilk bölümden. Kitaplara olan ilgisini daha ilk bölümden görüyoruz. 3.bölümden alıntı "Ömrü, tehlikelerden, cesaret isteyen işlerden, zorluktan ve çok çalışmadan oluşan bir dizi resim olarak geçti gözlerinin önünden. Öğrenme sürecinde uğradığı başarısızlıkları, girdiği çıkmazları hatırladı. Yine de üstesinden gelmeyi başarmıştı. Onlar da bir gün hayata atılacak ve feleğin çemberinden geçecekti. İyi o zaman, onlar bununla uğraşırken kendisi de kitaplardan hayatın öbür tarafını öğrenebilirdi." Daha da yakın hissediyorum Martin'i kendime. Herkesin kendisinden bulabileceği bir karakter Martin. İçsel hesaplaşmaları ve düşünce akışı ile kendisini daha da çok tanımaya çekiyor. Kendini arıyor Martin... Okumaları ile kendine daha da çok yaklaşıyor. Yazmayı deniyor Martin. En derin tutkusu olarak öne çıkıyor. Şöhret istiyor bir yandan. Fikirlerini öyle öyle insanlara aşılamak. Bir yandan daha kolay para kazanmak istiyor. Ruth'a ulaşmak için... Onun statüsünde kendisini hissetmek için.... Bazen desteklenmediğini anlaşılmadığını hissediyordu Martin. Haklıydı da... Haklı olduğunu biliyordu. Ruth bir gün bırakıp gitti. “Arkadaşlar! Dedikodu! Gazetelerin yalan yanlış haberleri! Bu tür şeyler aşktan güçlü olamaz! İnansam inansam beni hiç sevmemiş olduğuna inanırım.” böyle söyledi Martin. Evet belki de öyleydi. Belki değil öyleydi. Ruth onun sevgisini seviyordu. Kendi sınıfına dönmeliydi biliyordu. Onların arasında insan gibi hissetti ilk defa. O uzun bilgi yolcuğundan, sosyete içerisindeki hallerinden sonra... Geldiği yere dönmeliydi. Evet. Belki de... Onları hiç bırakmamalıydı. Sonra... Tekrar eski hayatındaki Lizzie ile karşılaştı. Ve ondan epey etkilendi. Büyümüş, kadın olmuştu. Yıllar sonra... O kadının onu sevdiğini biliyordu. Kendi eski yerine dönemeyeceğini anladı. Büyük bir hüzün kapladı Martin'i. Hiçbir yere ait hissedemiyordu kendini. Sonunda yazıları, kitapları basılmaya başladı Martinin. Büyük bir yazar ve şair olmuştu. İyi edebiyat yapıyordu. 'İyi edeceğim' tam anlamıyla bu... Martin gibi... Hedeflerine ulaşmıştı Martin. Ruth olmadan... "Sonra Ruth vardı. Martin’i, kendisi olduğu için sevmişti, o kesin. Ama burjuva toplumunun insanlara değer biçme yöntemini, Martin’i sevdiği kadar, hatta ondan da çok seviyordu. Martin’in yazarlığa heves etmesine karşı çıkmasının nedeni, anlaşıldığı kadarıyla, esas olarak bunun para kazandırmayacağını sanmasıydı." Ruth seviyordu belki onu. Ama kendi sınıfının gerektirdiklerinden dolayı ona inanamamıştı. Ününe değer verilmesini değil kendisine değer verilmesini istiyordu Martin. Yeniden ona dönen Ruth'u o yüzden kabul etmek istemedi. Kendisi olarak değerli olmak istiyordu şanı şöhreti onu değerli kılmıyordu. Kendisi gibi hissettirmiyordu.

Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,9bin okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

MimarMaya