Arka sokaklardan yürüyerek istasyona doğru gidiyordu kalenin gölgesi heyula gibi evlerin çinko çatılarına düşmüştü tahta kapıların ardından fısıltılar bağrışmalar duyuluyordu günlerdir her nerdeyse sanki bu günler hayatında hiç yoktu bir korkulu düşten bir albasandan uyanmış da daha onun sersemletici dış dünyayı yadırgatıcı etkisinden kurtulamamışçasına sürüp giden bir mahmurluk içinde yalpalıyordu
Sayfa 7 - Akabe - 1977 - 1. Baskı