Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

George Orwell
George Orwell
, özellikle
1984
1984
romanında baskın iktidarın sembolü ve yürütücüsü olan Büyük Birader'in toplumu tektipleştirme ve insanı birey olma özelliklerinden sıyırma yollarını anlatırken Büyük Birader'in iktidarı nasıl aldığını, baskı altındaki halkın özgürlüğünü nasıl kaybettiğini anlatmaz. Halk, acizdir, Winston halkın simgesidir ve o da aciz ve çaresizdir. Kuralları azıcık aşındırması bile başını yakmasına sebep olabilir ama o da temelde halkın bir parçasıdır. Orwell, halkın kendi özgürlüğünü bir kişinin eline nasıl verebildiğini, o ahmaklık yolunu
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
romanında anlatsa da kendinden bir şey katmaz. Sadece Sovyet Devrimini ve Stalinizm'e giden yolu alegorik yöntemlerle tekrar eder. Kurgu alegoriden ibarettir. Çiftlik hayvanlarının, yani Sovyet halkının içine girdiği çıkmaza dair yorumları yerine tespitleri vardır ve bu tespitler tarihi yeniden yazmaktan ibarettir. Orwell, anlatıda dönemine göre çığır açmışsa da büyütecini iktidara tuttuğu kadar halka tutmaktan kaçınır.
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
romanları da benzer bir şekilde halkı, kurtarıcı bekleyen ama neyden kurtulmak istediğini dahi kavrayamamış edilgen bir güruh olarak resmeder. Halk, köylü, iktidarını ağanın ellerine nasıl teslim etmiştir. Osmanlı'nın ya da Cumhuriyet'in bu iktidar çelişkisindeki payından hışımla bahsetse de halkın bu işteki gönüllü payına değinmez. Gerekli de görmez.
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
diğerlerinden farklı olarak köylü aydınlanmasını devletin köylüye yaptığı sınıfsal baskıyla değil sömürü üzerinden ele alır. Baykurt romanlarında devlet, köylüyü doğrudan sömürür. Onun romanları diğerlerine oranla daha umutvardır. Ama umut için bir İnce Memed ihtiyacı yerine örgütlülüğü, kolektiviteyi, dayanışmayı salık verir. Köylü iktidarın sömürüsünden ancak dayanışımla kurtulacaktır ve fakat Baykurt'ta da iktidara iktidarını sağlayan gücü verirken köylünün ne gibi hatalar yaptığına dair yeterli eleştiri yoktur. Ya da yüzeyseldir.
Aziz Nesin
Aziz Nesin
'in bütün bu büyük yazarlardan farkı tam da burada ortaya çıkar. Nesin, iktidarla uğraşmaz. İktidar, Nesin'in perspektifinde otomatikman yoz ve sömürgendir. İlacı olmayan bir yozluktur bu. Nesin, iktidarı sömürgenlere verip sürüngene dönüşen halkla uğraşır bizzat.
Zübük
Zübük
,
Tek Yol
Tek Yol
ve
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
romanlarında ve öykü kitaplarında tam olarak yaptığı budur. Halkın, sürüngene dönüştükten sonra hak ettiği zulmü irdelemenin manası yoktur onun evreninde. Önemli olan halkın bu aptallığı nasıl yapabildiĝidir. Halkın kendi özgürlüğünü, özlüğünü ve servetini nasıl üç beş kişinin eline sunabildiĝi meselesi, bu meselenin dinamikleri Nesin'in yazınının ana sorularıdır ve mizahın da avantajıyla sorulara son derece güçlü ve cesur yanıtlar verir. Halk dalkavukluğu yoktur Nesin'de. Aziz Nesin, halk ne eylerse güzel eyler yüzeyselliğindeki eksik demokrasi anlayışını ters yüz eder. Hem topluma ayna görevi yüklenir hem de anlatısının tersini işleterek çarelere de işaret eder. Bu yüzden geleneksel mizahı devrimci bir çizgiye getiren Aziz Nesin, halk için, halka rağmen eksikliğini büyük bir naçarlıkla yaşadığımız çok büyük bir yazardır.
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.