Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Deneme bir ki...
İnceleme yazmayı pek sevmem. İnceleme yazmaktansa komik kedi videoları izlemek daha cazip geliyor. Asfaltta omlet pişiren bu sıcaklarda muhlama içine atılan kolot peyniri gibi erimekten başka çaremin olmadığı bugünlerde inceleme yazma isteği uyandıran kitap “Mevki Uygarlığı”. Bundan yaklaşık 2 yıl önce yine yaz aylarının o kavuran sıcaklarında beynimden arda kalanlar buharlaşırken gözüm Karamazov Kardeşler ile Robert Jordan’ın kendine has uçsuz bucaksız dünyası Zaman Çarkı arasında gidip geliyordu. Karamazov Kardeşleri ikinci kez okumak için hâlâ yeterli olgunluğa ulaşmadığımı düşünerek vazgeçtim. Keza Zaman Çarkı serisi içinde daha erkendi. Peki peki itiraf ediyorum. O sıcaklarda okunacak kitaplar değillerdi. O sırada daha yeni aldığım ve masamın üzerinde kitaplığa yerleştirilmek için bekleyen kitaplar arasında Mevki Uygarlığı’na gözüm çarptı. İdeal kalınlıkta ve severek okuduğum bilimkurgu türünde bir kitaptı. Ve yine yaz aylarına tekabül eden bugünlerde güzide kitap grubumuzda kitap önerisi sırası bana geldiğinde seçilen kitap Mevki Uygarlığı idi. (Hobbit’in yine seçilmemesi üzerine köşeme çekilip ağlayarak günlüğüme yazdığım anlardan birini tekrardan yaşamıştım.) İkinci kez okumama binaen inceleme yazma durumu hâsıl oldu. Peki nedir bu Mevki Uygarlığı. Okumaya başladığım andan itibaren beni kendisine bağlayan, esas oğlan Will Barrent’in peşinden sürükleyen, kara mizah ögeleriyle dolu, şahsına münhasır kurgusuyla sonunda “Hasss…..” dedirten, az ama öz bir roman. Cinsiyetçi ve argo gelmiş olabilir ama sonunda beni dumura uğratmıştır kendileri. Kitap hafızamızı kaybettiğimiz bir uzay gemisinde başlar ve olaylar gelişir. Kitabı okurken “Suç ve Ceza” romanını tersten okuyormuş hissiyatı oluşturdu bende. Bu sefer bir ceza vardı suç ise muallaktaydı. Suçun ne olduğu Barrent’ın silinin hafızasının sisli perdeleri arkasında kalmıştı. Barrent da Raskalnikov gibi bölünmüştü. Ve işlediği suçun cinayet olduğu söylense de ne olduğunu anlamlandıramayan aklı ve ruhu paramparça olmuş esas oğlanımız Omega Gezegenine adımlarını attığı andan itibaren bir distopya içinde bulur kendini. “Cehenneme Hoşgeldiniz.” öbeğindeki cehennem yerine geçen Omega gezegeni. Vakti zamanında İngiltre’nin suçluları Amerika kıtasına sürgün etmesi gibi Dünya’da suç işleyenlerin sürgün edildiği, iklimi lanet, çorak toprakların kapladığı, kaynakları az ve Dünya’dan epey uzakta olan bir gezegen. Üst egonun olmadığı, suçluların kurallarını koyduğu, suç işledikçe statünün arttığı bir kast sistemi içerisinde kimi zaman minnak yardımlarla, kimi zamanda şans eseri, kimi zaman da tırnaklarıyla hayatta kalmayı başaran Barrent arkadaşımız bu sistem içerisinde hızla yükselmeyi başarıyor. Ne de olsa baş kahraman kendisi o kadar da torpili olsun değil mi? Hayatta kalma mücadelesinde Rambo’ya dönüşen arkadaşımızın hafızasını değişik yollar deneyerek yavaş yavaş kazanmasına şahit olduğumuz esnada Romalı Şair Plautus’un meşhur mısrası “Homo Homini Lupus(İnsan, insanın kurdudur.).” bi daha da anlamlı oluyordu. Çetin ceviz çıkan Barrent sonunda muradına ererek Omegadan ucuza aldığı telefon, kaptığı iki karton sigara ve içki ile kaçak yollardan Dünya’ya dönmeyi başarıyor lakin Dünya paramparça hafızası ile hayal ettiği Dünya değildir. Yazar bizi Omega distopyası ile ölümü gösterip ütopik(Kime göre, neye göre?) bir Dünya ile sıtmaya razı kıldırmaya çalışmadı elbette. Bilimkurgu edebiyatı bilimin felsefesidir. Gelecekte olabilecek senaryoları bize gösterirken aynı zaman da içinde olduğumuz toplumlara da ayna tutar. Robert Sheckley çöküşe giren toplumların nasıl bir sarhoşluk içinde olduğunu kara mizah içerisinde çok güzel ele almış. Dili çok sade, sürükleyici ve sürekli bir merak duygusu uyandırıyor insanda. Kitap bittiği anda bile ya ne olacak dedirten bir örgüye sahip. Bence kitap tam da olması gereken yerde bitmiş. Gerisi artık okurun hayal dünyasına kalmış. Çünkü yazarın derdi kafasını ilerlemeyle bozmuş ütopik gözüken ama özgür iradesini kaybetmiş karanlık bir dünyanın yansımasını bize göstermekti. Ve bunu çok güzel bir şekilde başarmış. Kitap grubu sayesinde bu güzel eseri ikinci defa okumaktan büyük keyif aldım. Buradan grubuma teşekkürü bir borç bilir ve tüm 1k ailesine keyifli okumalar dilerim…Ben Fate/Stay Night animesine kaldığım yerden devam etmeye dönüyorum...
Mevki Uygarlığı
Mevki UygarlığıRobert Sheckley · İthaki Yayınları · 2021545 okunma
·
1 artı 1'leme
·
322 görüntüleme
Arya Berivan okurunun profil resmi
Gönderi de o kadar gönderme vardı ki dndndnnd. Ve abi enfes olmuş. Okunacaklara eklendi
Kineba okurunun profil resmi
Birilerinin Siverek Sıcağının altını çizmesi gerekiyordu🥺🤣
Gamax okurunun profil resmi
Kitap benden tam not almamasına rağmen tekrar okuyasım geldi. Pazarlık sorumlusu olmalıydınız muhtemelen sayın Kineba... 😄👏🏻 Kaleminize sağlık... 🤌🏻😊
Kineba okurunun profil resmi
Zamanında yaptığım işlerden birisiydi pazarlama🤣
E.B. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Bu incelemeyi de sizin sesinizle pek keyifle okudum. Sayenizde biz de bu türü okuduk ve anlam bulduk. Ayrıca Hobbitli anıları bir de sizinle yazarız üzülmeyin :)
Kineba okurunun profil resmi
Hobbitli günleri iple çekiyorum🤩
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.