Anne ve babamızla olan bağımız ne zaman kopar? Daha doğrusu kopabilir mi? Ne yaşarsak yaşayalım orada olduklarını bilmek bile bir bağ değil midir? Bridget kendi ayakları üzerinde duran bir kadındır. Kedisi ve erkek arkadaşıyla yaşamaktadır ve hayatından çok da şikâyet eder görünmemektedir. Ancak bir pürüz vardır, sadece kendinin gördüğü bir pürüz. Senede bir gün, tam da yağmurlu-karlı havalara denk gelen o gün. Annesinin Helen’ın doğum günü. Hediyesi bir kart ve bir kitaptan ibarettir. Fazlasını ne annesi ister ne Bridget. . Gwendoline Riley sadece anne-kız ve baba-kız ilişkisi üzerinden görünmez iplerimizi anlatıyor. Farkında olmadan kollarımızdan-ayaklarımızdan çekilen ipleri. Sakin bir dil ve hafızaya takılı kalan anılarla yapıyor bunu. Zamanda atlamalarla anlattığı hikâyede yer yer gerildiğimi de söylemeliyim. Ama sevdim, Bridget’ın soğukluğunu, Helen’ın tutunamazlığını... . Begüm Kovulmaz çevirisiyle~

HayaletlerimGwendoline Riley · Türkiye İş Bankası Yayınları · 202374 okunma

·

565 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hülya Açılan