Sibirya çalışma kamplarının insanlık dışı koşullarını ve muamelelerini işleyen oldukça etkileyici bir eserdi. Soljenitsin'in kendi Gulag deneyiminden esinlenerek yazdığı bu ilk romanı 1962 yılında yayınlanmış ve oldukça geniş bir kitleyi etkilemiştir. Kitap, Sovyetler Birliği yönetimince derhal toplatılmıştır.
Kitap çalışma kampında on yıllık cezaya çarptırılan Ivan Denisoviç'in kamptaki bir tam gününe dair izlenimlerini anlatır.
İvan Denisoviç, 2. Dünya Savaşı esnasında Almanlara esir düşer. Ve bir kampa kapatılır. Buradan dört arkadaşı ile kaçmayı başaran Denisoviç, kendi birliğine ulaşır. Başına gelenleri anlattığında onu Alman ajanı olmakla suçlayıp mahkemeye verirler. Oldukça uyduruk gerekçelerle ve adeta bir çadır tiyatrosu edasıyla yargılanan Denisoviç, Sibirya'da bir çalışma kampına gönderilir. Kamp insanlık dışı uygulamaların yapıldığı korkunç bir yerdir. Şiddet, açlık, zorlu çalışma koşulları ve soğuğa karşı kıyasıya bir mücadele vermek zorundadır mahkumlar. Tüyler ürperten kasvetli bir havası olmasına rağmen çok keyif alarak okudum. Muhteşem bir eserdi, tavsiye ederim.