Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Uluslararası düzenin küresel yönetime doğru yöneldiği düşüncesi savaşın geleneksel amaçlarına eklemelerde bulundu. "Uluslararası topluluk" ahlaken doğru olduğu sürece askeri harekâtı onaylayabilirdi. Yalnızca kitle imha silahları geliştirerek uluslararası düzeni tehdit eden "haydut devletler" değil, kendi yurttaşlarının insan haklarını ihlal eden devletler de silahlı kuvvetlerin hedefi olmalıydı. Amaç tehditleri, önleyici bir biçimde olsa bile, etkisiz kılmaktan ibaret değildi. İnsanlık durumunu iyileştirmekti. Savaş artık en büyük kötülüklere karşı son çare değil, insanlığın ilerlemesinin bir aracıydı. Chicago'daki konuşmasında Blair, ancak diplomasinin sonuç vermemesi durumunda ve bunda da ancak diplomasinin hedefine ulaşmak makul bir olasılıksa, askeri harekatın gerektiğini kabul ediyordu. Bununla birlikte, askeri müdahalenin ciddi bir biçimde düşünülebilmesi için bir çıkış stratejisinin belirlenmesini isteyen –birçoğu Amerikan ve İngiliz askeri kadrolarındaki kimselerin görüşlerini dikkate almadı. Blair'e göre onların temkinliliğinde yenilgiyi kabullenme kokusu vardı. Başarı dikkate almaya hazır olduğum tek çıkış stratejisidir, diyordu.
Kara Ayin
Kara Ayin
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.