"Neyi ararsan o olursun" demişler ya, işte bu söz bu güzel kitabın bir özeti. Kitap o kadar güzeldi ki etkilenmemek elde değil! ••• Nur bir mimar. İşinde gücünde koştururken yavaş yavaş ona bir şeyler olmaya başlıyor. Nur'un aklında ağır sorular var, hayatı gittikçe zorlaşıyor. Gönül kapıları açılmış, içeriye coşku dolu bir ışık sızmaya başlamış. Fakat yön verilmeyen ve kararında olmayan her ışık gözü kör eder ya Nur da bundan korkuyor, bu durumu yaşamak istemiyor. Yollara düşüyor, okuyor, yazıyor, araştırıyor, soruşturuyor. Fakat sıkıntısı büyük! Derdi ne bilmiyor ki dermanını bulsun! Sinan genç bir delikanlı. İş münasebetiyle kesişiyor yolu Nur'la. Nur ismi gibi ışıl ışıl! Ee etkileniyor Sinan. Gönüller birbirine ısınıyor zamanla, öyle ki Nur'la Sinan'ın yediği içtiği ayrı gitmez oluyor. Gönlünü açıyor Nur Sinan'a, içindeki fırtınalardan bahsediyor. Sinan elinden geleni yapıyor fakat Nur durulmaz bir deniz, tatmin olmuyor, arıyor, soruyor. Derken bir gün kendini aradığı yerde buluyor. Muhabbetle doluyor içi, huzur, mutluluk sarıyor dört bir köşesini. Son bir işim kaldı, diyor Nur! Tamamlanmak için, bu alemde amacımı bulmak, Allah'a gönlümce varmak için. Son bir iş. O son işini görünce siz akıbeti yavaştan anlıyorsunuz, derken başlıyor gözleriniz sulanmaya. Velhasılıkelam güzel kitaptı. Muhabbetle yazılmış, nefis bir eserdi. Tüm bu güzelliklere rağmen şunu söylemeliyim; herkese hitap edecek bir eser değildi. Dini konulara ilgi duymayan, saf aşk, ruhsal arayış okumayı sevmeyen insanlar bu kitabı okurken çok sıkılır, okuyamazlar. O nedenle bu konulara ilgi duyanlara tavsiye ederim. Bu konulara ilgi duyanların çok seveceğine inanıyorum. Keyifli okumalar diliyorum. :)

NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,048 okunma

·

159 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşenur