Her ne kadar okullarda öğretilirken sadece kimin ne düşündüğünü ezberlememiz istenen sonrasında kağıtlarda başkalarının düşüncelerini aklımızda tutup cevaplara yazmamız gereken bir şey olarak günümüzde çürütülse de felsefe kendin düşünmektir. Aklındaki o beyaz sayfalara kendine ait yazılar doldurmaktır. Kendine ait olan ruhunu, bedenini ve yaşamını birleştirip yeni bir şekil yeni bir küme oluşturmaktır. Felsefeye dair okuduğum bu ikinci kitapta anlıyorum ki gerçekten felsefe budur. Sonucu belli olmadan ve belki de net bir cevabı olup olmamasını umursamadan kendine ait sözlerinle ve zihninle düşünüp bir yola çıkmaktır. Jaspers'ın dediği gibi felsefe biraz da yolda olmaktır.
Kitapta Sokratesin arkadaşları ile muhabbeti yer alıyor. Hep beraber "Güzellik nedir?" ve "Dostluk nedir?" konularını ele alıyorlar. Konuşmaların çoğu beklediğimiz gibi bir sonuca pek de çıkmıyor. Ancak zaten amaç ve önemli olan üstüne konuşmak, konuşabilmek.
İlk kitaplarım olduğu için adapte olmakta bazı yerlerde zorlanıp, söylenenleri anlamaya çalıştığım için birazcık da yavaş okusam da çok zevk aldım.