Alıntılar var Bir Ada Hikayesi'nin üçüncüsü , Tanyeri Horozları.. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana da Lozan Barış antlasması sonucu vatanı olan Karınca adasını bırakmayan Vasili ile, savaştan, kaçıp da bu adaya sığınan Poyraz Musa'nın hikayesini okumustum. Karıncanın Su İçtiği'inde,Poyraz Musa ve Vasili'ye eslik edecek yeni insanların adaya gelişi.Savastan yorulmuş,Türkler,Kürtler, Araplar,Ezidiler,Rumlar,Ermeniler, Göcmenler,Yunanlılar, .....Tek bir adada cümle alem Karıncanın Su icebilecegi esenlikle yaşayabilme istenci ve erincine tanıklık etmiştim.. "Tanyeri horozları ötünce adamız ada oldu, köyümüzde köy." Cümlesi ile biten üçüncü ciltte ,adanın ada olma,vatan, ev olma sürecini okudum.... Animsadiklarim ve ilk defa okudugum kelimeler ile dil zenginliği ile aklımda uzun yıllar kalacak.Masalsı anlatımın yanı sıra kelime zenginliği dikkat çekici idi benim için. Bir alıntı, güzel bir örnek, Ağaç erleri ne Tahtacı dendiğini bilmiyordum mesela.... "Ben Binboga dağlarından olurum.Binboga dağlarına askerlikte Toros dağları diyorlar. Bize o dağlarda eskiden ağaç erleri derlermiş,şimdi tahtacı diyorlar. Bizim hepimiz,kendimizi bildik bileli ağaç keser,tahta biceriz. Bizim dedelerimizin dedelerinin de, daha ötelerinin de işleri buymuş.Siz benim elime yeter ki bir balta verin, karışmayın gerisine. O hızarcının da kusuruna kalmamasını, o kökten sürme bir ağaç eri değil, daldan eğmedir . Daldan eğmeler işlerinden çabuk bıkarlar, bir de kendilerine ak sakallı bir pir uydururlar, bir daha işlerine ölseler el surmezler. Kökten sürme eba ecdattan o işi yapan adam demektir.Daldan eğme de çıraklık dan yetişme" " insan için hiçbir şey boş değil. Bu dünyada insanoğlu boşluğu yarattığı gibi,kendi yarattığı boşluğu da dolduruyorum. Ona göre boşluğu doldurmak en mutlu yaratımdır. Dünya var olduğundan bu yana ilk ve son defa geliyor bu dünyaya. Bu dünyaya gelenler bir daha gelemeyeceklerini biliyorlar. Bunca yıl, milyarlarca yıl gelemediklerini de biliyorlar, yüreklerini mutlulukla dolduruyorlar. Bundan önce hiç gelmemiştik, bundan sonra da hiç gelmeyeceğiz, bir kez geldik ya, ya gelmeseydik, şu ışığı, şu denizi, şu aydınlığı ya görmeseydim." Umud aşılayan, her günün sabahında yeniden başlandığını anımsatan, insanın içini ferahlatan cümleler, ayrıntılı betimlemelerle, içimizdeki boslugu dolduracak, yaşamımıza katacagimimiz güzellikleri seçecek iradenin,yeniden başlama gücünün bizde olduğunu anımsatan paragraflar la akıp gitti üçüncü ciltte.... Sırada,Çıplak Deniz, Çıplak Ada var ... Başlayacağım en yakın zamanda.... Tüm dünyada,Tanyeri horozları nın öterek insanların ferah sabahlara uyanması dileğiyle... Hayatı ve kitapları iyi okumalar.

Tanyeri HorozlarıYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20132,687 okunma

··

1.069 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.