Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

GURULTU
Bence bir hastayı hava değişimine falan göndermemeli. Mümeyyiz yapmalı. Açık, saf denizlerin temiz, sıcak, parlak güneşlerin, sonsuz rahat, sakin istiharatlerin veremeyeceği sağlığı, afiyeti ona sınav mümeyyizliği bir hafta içinde verir. Mümeyyizlik, kansızlığı, veremi, bronşiti, soğuk algınlığını, hummayı, romatizmayı, müzmin, had ne kadar hastalık varsa hepsini, belki nıkrisi, kanseri bile geçirir. Gülümsüyor, şaka söylüyorum sanıyorsunuz, hayır. Doğru söylüyorum. Bakınız, niçin ? Biz insanlar ne kadar değişsek, uygarlaşsak, yani ne kadar bozulsak maneviyatımızın en karanlık, görünmez derinliklerine doğanın koyduğu meşum yıldırım, asla sönmeyecek, her fırsatta yeniden alevlenecektir. Bu yıldırım, zulüm, doğru yoldan sapma arzusudur. Yaşama dikkatle göz gezdiriniz. Zulüm, doğur yoldan sapma, yolsuzluktan başka bir şey göremeyeceksiniz. Amir emri altındakini, çiftçi yardımcısını, tüccar saf müşterisini, banka borçlularını, çoban koyunlarını, arabacı atlarını sıkar. İstediği gibi ezer. Kuvvetli zayıfın her zaman tepesindedir. Daima onu gagalar, öldürmezse etkisiz duruma getirir. Avcı tenha tarlalarda, set rüzgârların altında niçin dolaşır ? Niçin terler ? Niçin yorulur ? Zavallı kuşlara zulmetmek, onları öldürmek için değil mi ? Doktorlar avcılığa "sporların padişahı" derler. Çünkü vücuda faydası yanlız açık havanın, hareketin yararlılığıyla kalmaz. İçgüdülerimiz de, zulüm, yoldan çıkma, haksızlık yapma arzumuz da tatmin olur.
Sayfa 66 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.