Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Bu hayvanların kökünü kazıyın!”
Joseph Conrad
Joseph Conrad
Polonya asıllı , siyasi sürgün bir babanın oğludur. Babası Çar’a isyan etmiş, Sibirya’ya sürülmüştür. Annesi üzüntüden verem olmuş, verem hastalığından vefat etmiştir. Annesinin ölümünden dört yıl sonra da babası vefat etmiştir. Hem yetim hem de öksüz kalan Conrad, bu çocukluk travmasının yanısıra hayatı boyunca “sürgün” olma, “ aidiyet yoksunluğu” gibi eksiklikleri kişiliğinde taşıyacak, romantizmden uzak gerçekçi bir yazar olacaktır.
Joseph Conrad
Joseph Conrad
1874 yılında bir Fransız gemisinde denizcilik hayatına başladıktan sonra 1884 yılında da bir İngiliz denizcilik şirketine geçti ve İngiliz vatandaşı oldu. Denizcilik hayatı 1894'e kadar sürdü. Bundan sonra kendini yazmaya verdi. Ancak bu yıllar arasında, hikâyelerinin pek çoğuna konu ve tema sağlayan denizcilik hayatından alacağını almıştır. Conrad, bireysel ve toplumsal ahlak sorunuyla ilgilenmiş ve eserlerinde bu sorunla hesaplaşmıştır. Eserlerinde genellikle “sömürgecilik “ konularını işlemiştir.( Bu ayrıntıları kitaptan alıntıladım) Yazarla ilgili kısa bir bilgi verdikten sonra bu romanın incelemesine geçmek istiyorum.
Karanlığın Yüreği
Karanlığın Yüreği
İngilizce olarak yazılmış en iyi beş kısa romandan biridir. 1899’da kitap yayımlandığında , Batı ülkelerinde roman ilk önce “ bilinmeyen vahşi topraklara gidildiğinde , insan psikolojisinde meydana gelen bunalım ve değişim” olarak değerlendirilmiştir. Romanın konusunun geçtiği yer Kongo Cumhuriyeti ‘dir. Kongo Cumhuriyeti, 1800’lü yıllarda Belçika Kralına özel mülkiyeti olarak hediye edilmiştir. Bu ülkede çıkan en değerli ürün fildişidir. Böylece batılılar fildişi ticaretine başlarlar. Romanın baş kahramanı Afrika ülkelerinde Belçikalı bir ticaret şirketi için feribot kaptanı olarak görev yapan Charles Marlow’dur. Marlow’un bu yolculuğunda batı medeniyetine olan güveni sarsılır. Başlangıçta “hayvan” ve “yamyam” olarak tanımladıkları bu “ insan dahi olmayan” “vahşi ve siyah yaratık”lara “medeniyet” götürdüklerini bunun da en kutsal insani bir dava olduğunu düşünen Marlow, batılıların Afrikalı kabîlelere yaptığı insanlık dışı muamelelere tanık olunca sarsılmış ve kendisini, kişiliğini , hayatını, amacını, inançlarını sorgulamaya başlamıştır. “Aslında pek öyle önemli adamlar da değillerdi bunlar. Sömürgeci falan değildiler. Yönetimleri bir baskı aracından başka bir şey değildi, sanırım. Birer fatihtiler, bu da kaba güçten başka bir şeyi gerektirmiyor. Övünülecek bir şey de değil bu, çünkü senin gücün yalnızca başkalarının güçsüzlüğünden doğan bir kazadır. Yalnızca elde etmiş olmak uğruna, ellerine geçeni kaptılar. Yaptıkları şiddetli bir soygundan, geniş çapta bir kıyımdan başka bir şey değildi, üstelik gözü kapalı yapıyorlardı bu işi. Karanlıkla kapışanların böyle yapmaları da doğaldır. Dünyanın fethi, yani dünyanın, rengi bizimkinden farklı, ya da burunları bizimkinden az daha yassı insanların elinden alınması işi, üzerinde “düşünülecek olursa, pek de hoş bir şey değil. Ancak düşünce kurtarıyor bu davranışı. Ardındaki düşünce —yani duygusal bir bahane değil, gerçek bir düşünce, bu düşünceye olan esirgemesiz bir inanç. Kişinin kurabileceği, önünde eğilebileceği, adaklar sunabileceği bir şey...”( romanda bu alıntı gibi sorgulamaların çokça örneği var) Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Marlow’un psikolojik sarsıntısı üzerinden yazar, hem sömürenlerin hem de sömürülenlerin içinde bulunduğu ruh durumunu başarılı bir şekilde yansıtır. Romanın bir diğer kahramanı olan Kurtz da son derece gizemli bir kişiliktir. Marlow için de büyük bir merak konusu olan Kurtz Afrikalı kabîleler arasında da çok sayılmaktadır. Marlow’un gözlemine göre bilinmeyen güçlerin kahramanı Kurtz bu fildişi sahilinde adeta bir ilaha dönüşmüştür. Zaten bir Afrikalı köle için beyaz adam, saygı ve korkuyla önünde eğilinmesi gereken bir Tanrı değil de nedir? Kitabı büyük bir keyifle okudum . Sömürgecilik temalarına, politik mesajlı ve psikolojik tahlilli romanlara ilginiz varsa sizin de zevkle okuyacağınızdan emin olarak bu romanı tavsiye ediyorum.
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · Can Yayınları · 20114,201 okunma
·
218 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.