Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

496 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Şıpsevdi" (Alafranga)
Türk Edebiyatının ilk zamanlarına dair okuduğum ilk kitap oldu. Kitabı bitireli iki gün oldu. Hala Meftun Bey’in o şûh ve alafranga sevdalısı konağından zihnim ayrılamadı. Eseri okurken bazen güldüm hatta kahkahayla bazen de aa ne kadar doğru bir fikir, düşünüş diye düşünmekten alamadım kendimi. Yine aslında düşündüm ki biz o kitabın yazıldığı zaman olan 1911 yılından; sosyoloji, psikoloji ve düşünüş bakımından toplumsal olarak hala ilerleyemedik. O zamanlar ne ise şu zamanlarda da buluyoruz, o günlerden biraz benzerlik. Kitabımızın karakteri Meftun Bey, Fransa’ya eğitim amacıyla gitse de amacından şaşarak eğitim görmekten kaçınmış Fransız gelenek ve yaşantılara hayran olarak geri dönen bir kişilik. Meftun Bey memlekete döndüğünde ailesiyle kaldığı konakta tüm aile bireylerine Fransız usulü bir yaşam tarzına alıştırmak söz yerindeyse aileye adabı muaşeret dersleri vermek için çok çaba sarf eder. Yemek yemeyi, dans etmeyi hatta genç kızlara giyinme sanatı bile öğretmeye çalışan Meftun Bey ve ailesi arasında komik olaylar cereyan etmiş olsa da kitabın sonunda trajik bir son yaşanmasına neden olur. Meftun Bey’in Alafranga bir hayatın gerekliliği olarak yemekleri masada ve çatal bıçak takımlarıyla öğretmeye çalışırken ki roman kahramanlarının komik konuşmaları ve halleri okuru güldürür cinsten. Meftun Bey, zengin, cimri bir o kadar taassupkar Kasım Efendi’nin mallarına göz diker. O servete konmanın en hızlı yolu kızı Edibe Hanımla evlenmekten geçtiğini anlayan Meftun Bey alafranga yaşamından dolayı kendisine bu kızın verilmeyeceğini bildiğinden hileye başvurur. Kendisine bir piyango vurduğunu gazetelerde ilan ettiren Meftun Bey’in servetini Kasım Efendi de duyar. Meftun Bey’in Evine giderek kızını 500 bin liraya evlendiren Kasım Efendi ayrıca oğlu Mahir’i de, Meftun Bey’in kız kardeşi ile Lebibe Hanımla evlendirir. İşler burdan sonra sarpa sarar çünkü oğlunu da kızını da veren Kasım Efendi, Meftun Bey’e hiçbir şey vermez. Borç batağına batmaya başladığını ve Kasım Efendi’nin mirasına konmak için ölümü bekleyemeceğini anlayan Meftun, kaynı Mahir’i oyuna getirir. Kasım Efendinin mührü ve senetini oğluna çaldırarak ve üstüne üstlük Mahir’i türlü oyunlarla Fransız evli bir kadına aşık ettirerek; Mahir platonik aşkından kıvrılırken o kadının Meftun Bey’le olan gönül ilişkisini öğrenince silahla intihar eder. Meftun Bey ise bu intihar olayı üzerine Paris’e geri döner. Tabikii mesele bunlardan ibaret değil. Örneğin Meftun ve Mahir’in çapkınlıklarını öğrenen Lebibe ve Edibe hanımlar da artık aldatmaya başlamış, evin içinde bir debdebedir ki sormayın. Hele ki Azize Hanım’ın konuşmaları ve yersiz gerçekleri söylemesi yüzünde evin ninesi Şekure hanımı hık diye kalpten öldürmesi gibi olaylar beni çok güldürdü. Bu kitapla anladım ki tarih okumaları, tarih öğrenmeleri yanında kesinlikle Türk edebiyatı eserleri okunulmalı ve okutulmalı. Bir de tarihimize edebi açıdan bakılmalı. O dönemin yazarlarının fikirleri, o döneme ait usul, gelenek, fikir ve anlayışlar bizim geçmişimizden sıyrılamadığımızı ve tarihin sürekli tekerrür ettiğini tekrar tekrar görebileceğimizi bana düşündürdü. İyi Okumalar.
Şıpsevdi
ŞıpsevdiHüseyin Rahmi Gürpınar · Bilge Kültür Sanat · 20152,138 okunma
·
1 artı 1'leme
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.