Hocamız önceki Kitabı *Oğuz Kağan Destanı* yaza bilmesi için, Avrupadaki bilinmiş olan Oğuzname Nüshalarını ilk başta toparlamış.
Bunları okuyup değerlendirirken büyük ihtimalle aynı anda, bizler için Günümüz Türkçesine çevirisini yapıp, ve bunları bu Kitap *Oğuz Kağan Töresi* olarak yayınlamıştır.
Benim şahsi düşünceme göre bunlar aslında bir ikili set olarak alınmalı.
Sonuçta bu Kitaplar iki ayrı çalışma olarak görünsede, ikisi bir Madalyanın yüzü gibi birbirini tamamlıyor.