Hiç Yoktan Bir Evren Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var? Ya da evren nasıl hiçlikten var olabilir? Krauss bu kitapta iki soruyu da mükemmel şekilde cevaplıyor. Şimdiye kadar evrenin var oluşunu ilk neden, ezeli ve ebedi olan gibi felsefi ve teolojik kavramlarla açıklamaya çalışıyorduk çünkü bazıları bu bilimin işi değil diyor. Böyle diyenleri Krauss'u okumaya davet ediyorum.
Zamanında Darwin canlıların nasıl bir tasarımcı olmadan da kendi kendilerine oluşabileceğini açıklayarak teolojiye büyük bir darbe indirmişti. Dawkins'in de dediği gibi, bu kitapta kozmoloji alnında bir darbedir. Krauss, yaklaşık 100 yıldır içinde bulunduğumuz modern bilim uğraşının son noktalarını çok güzel ve açıklayıcı bir dille anlatıyor bize. Büyük patlamayla başlayan bu serüvenin nerelere varacağını, gelcek trilyonlarca yıl sonraki bilimcilerin ne kadar kasvetli bir evrenle karşılaşacağını buz gibi yüzümüze vuruyor.
Ayrıca evrenin nasıl hiçlikten oluşabileceğini bilimsel temellere dayandırıyor. Kuantum mekaniği ve genel göreliliğin birlikteliği bunu mümkün kılmakla kalmıyor, zorunlu hale getiriyor. Evrenin karşılaması gereken tek şart ise kapalı bir başlangıç geometrisine sahip olması ve kozmik bir enflasyonla hızlıca genişlemesi. Bildiğimiz kadarıyla evrenimiz bu şartları karşılıyor.
Daha da heyecan verici olanı ise evrenimizin yalnız olmayabilecek olması. Çoklu evrenlerin sınırsız olasılıkları sayesinde tonlarca daha bizim gibi düşünebilen ve kendinin farkında olan varlık olabilir. Bu ise evrenimizin sabitlerini, dünyamızın güneşe olan konumu kadar sıradan yapar. Kepler bizim evrende özel bir yerde olmadığımızı göstermişti. Çoklu evrenlerse, evrenimizin o kadar da özel olamadığını gösterebilir.