Pirinç Kenti'ni çıktığı günden beri okumak istiyordum fakat bizde çevrileceğini duyduğum için seriye başlamamıştım. Serinin ikinci kitabı basılınca okumaya karar verdim ve okurken çok keyif aldım.
Kurduğu dünya düzeniyle, karakterleriyle, mitolojik öğelerin kullanımıyla beni etkileyen bir kitap oldu. Farklı karakterlerin gözünden okuduğumuz hikayenin anlatımı mekan, fantastik elementler ve karakterlerin geçmişi açısından zengin; yaşanan olaylar epik ve ilgi çekiciydi. Esinlendiği mitolojinin kullanımını ve oluşturalan dünyadaki varlıkların sınıflandırılışını ayrı bir sevdim.
Böyle güzel kurgularda karakterlerle bağ kurabildiğimde ayrı bir mutlu oluyorum. Burda da ana karakterimiz Nehri’yi ve yer yer hikayeyi bakış açısından okuduğumuz Ali’yi çok sevdim. Dara’yı da yeterince ilgi çekici buluyorum fakat hakkında daha fazla şey öğrenmek isterdim.
Ağır bir fantastik olduğunu düşünmüyorum, rahatlıkla okunabilir. Son kısımlarda tempo arttıkça yerimde duramaz oldum. Benim için oldukça keyifli bir deneyimdi, seriye devam etmeyi iple çekiyorum.
Bana bu yolculukta kitabın güzelliğine dair güvence veren arkadaşıma (