Baltasar ile Blimunda
Analiz
Jose Saramago, bu eserinde tarihi öğeleri romanına ustalıkla entegre ederek bizi geçmişin büyüleyici dünyasına çekiyor. Tarihsel gerçeklikleri ve olayları kurgusal bir öykü içinde harmanlıyor ve okuyucuları hem tarihi bir yolculuğa çıkarıyor hem de büyüleyici bir hikayenin içine çekiyor. Eserindeki tarihi ayrıntılar, karakterlerin hayatlarına ve karşılaştıkları zorluklara daha fazla derinlik katıyor, bu da romanı daha çekici ve dokunaklı bir hale getiriyor. Saramago'nun tarihi bağlama bu denli maharetli bir şekilde dokunması, romanı sadece bir hikayeden çok daha fazlası haline getiriyor ve okuyucuları tarihin içine çeken büyülü bir deneyim sunuyor.
Karakterler:
Baltasar: Baltasar, sıradan bir askerdir ve kendi hayatını arayan bir karakterdir. Sıradan bir asker olarak başlar, ancak karakterinin özgürlük ve rüya temalarını temsil ettiği açıkça görülür. İlk başta, toplumsal sınırlamalara ve dini baskılara maruz kalan bir birey olarak tanıtılır. Ancak Blimunda ile tanıştıktan sonra, onunla birlikte uçan bir makine olan Passarola'nın yapımına dahil olur.
Baltasar'ın bu makineye katılması, kendi hayallerini gerçekleştirme arzusunu simgeler. Uçan makine, insanların fiziksel sınırlamalarını aşma ve özgürlüklerini arama metaforu olarak işlev görür. Bu, Baltasar'ın toplumsal sınırlamalara ve dini otoriteye karşı bir isyan sembolü olarak görülmesine yol açar. Baltasar'ın karakteri, bireysel özgürlüğün ve hayallerin gücünü vurgularken, aynı zamanda toplumsal değişimin ve dönüşümün bir temsilcisidir. aynı zamanda toplumsal değişimin ve dönüşümün bir temsilcisidir.
Blimunda: Blimunda, olağanüstü bir yetenek olan insanların içini görmeyi temsil eder. Onun yeteneği, bilinmeyenleri ve insan doğasının derinliklerini keşfetmeyi sembolize eder. Aynı zamanda, sevgi ve bağlılık temalarını taşır.
Blimunda, romanın başında Sebastiana Maria de Jesus adlı bir dilenci ve dul kadının kızı olarak tanıtılır. Blimunda'nın içini görmesi, insanların "iradelerini" görebilme yeteneğiyle ilgilidir. Roman boyunca, diğer karakterlerin iç dünyalarını ve düşüncelerini anlama yeteneği ile birçok olayın anahtarı haline gelir.
Blimunda aynı zamanda Baltasar ile bir aşk ilişkisi yaşar ve bu ilişki, romanın duygusal bir boyutunu temsil eder. İkisi, uçan bir makine olan Passarola'yı yapmaya karar verirler, bu da onların özgürlük arayışını ve hayallerini gerçekleştirme çabalarını simgeler.
Blimunda'nın karakteri, mistisizm, aşk, rüyalar ve insan doğasının derinliklerini keşfetme temalarını taşır. Aynı zamanda içsel gücün ve farklılığın değerini vurgular. Blimunda, romanın fantastik ve sürrealist öğelerinin anahtar bir taşıyıcısıdır ve okuyuculara eserin sıra dışı dünyasını keşfetme fırsatı sunar.
Kral V. João (John V of Portugal):Portekiz'in 18. yüzyılın başlarında hükümeti yöneten ve Mafra Ulusal Sarayı'nın yapımını finanse eden gerçek bir tarihi figürdür. Kral V. João, romanın önemli bir karakteridir ve kitapta çeşitli temaların merkezinde yer alır.
Kral V. João, mutlakiyetçi bir hükümdar olarak portre edilir ve tahtta otururken ülkenin kaynaklarını kendi lüks ve görkemini artırmak için kullanır. Mafra Ulusal Sarayı'nın inşası için büyük miktarlarda kaynak harcar ve bu projeyi tamamlamak için halkı sömürür. Bu, romanın toplumsal eleştiri temasının önemli bir yönüdür.
Ayrıca Kral V. João'un karakteri, dönemin politik ve sosyal bağlamını yansıtır. Kralın zenginliği ve ihtişamı, toplumsal eşitsizlik ve haksızlıkları gösterirken, halkın zorlukları ve çektiği sıkıntılar da vurgulanır. Kralın karakteri, kitabın politik ve sosyal eleştirisine katkıda bulunan önemli bir öğedir.
Kral V. João'un Mafra Ulusal Sarayı'nın inşası için kaynakları kullanması ve halkın çektiği sıkıntılar, kitapta toplumun alt sınıflarının yaşadığı zorlukları ve adaletsizliği yansıtan bir sembol olarak görülür. Bu nedenle, Kral V. João'un karakteri, romanın temalarını ve mesajlarını güçlendiren bir figürdür.
Bartolomeu de Gusmão:romanının önemli bir karakteridir. Gerçek bir tarihi figür olan Bartolomeu de Gusmão, 18. yüzyılın başlarında Portekiz'de yaşamış bir rahip, bilim insanı ve mucittir. Kitapta Bartolomeu, uçan bir makine olan Passarola'nın mucidi olarak tanıtılır.
Bartolomeu de Gusmão, romanın bilim ve ilerleme temalarını temsil eder. Passarola'nın yapımı ve uçuşu, insanın sınırlarını aşma arzusu ve bilimsel keşiflerin önemini vurgular. Bartolomeu'nun karakteri, o dönemin bilimsel ve teknolojik ilerlemesine dikkat çeker.
Bartolomeu de Gusmão aynı zamanda romanın mistik ve sürrealist öğelerini de yansıtır. Uçan makine Passarola, romanın fantastik dünyasının bir parçasıdır ve gerçeklik ile hayal arasındaki sınırları zorlar. Bartolomeu'nun karakteri, insanın hayal gücünün ve keşfetme arzusunun gücünü temsil eder.
Engizisyon: Engizisyon, dini baskı ve otorite sembolü olarak görülür. Engizisyon'un karakterleri, dini yozlaşma ve zulmü temsil ederler.
Özet
"Memorial do Convento" veya "Baltasar ve Blimunda," Nobel ödüllü yazar José Saramago tarafından yazılmış bir romandır. Kitap, 18. yüzyılın Portekiz'inde geçer ve dönemin sosyal, kültürel ve politik atmosferini yansıtarak karmaşık bir aşk hikayesini ve toplumsal eleştiriyi anlatır.
Roman, Kral V. João döneminde, 18. yüzyılın başlarında Portekiz'de geçer. Kral, sömürge Brezilya'dan gelen altın ve elmasın zenginliği sayesinde taht varisi sahibi olma umuduyla, büyük bir manastır olarak bilinen Mafra Ulusal Sarayı'nı inşa ettirir. Ancak bu sarayın inşası, toplumun yoksul sınıfları için büyük bir yük oluşturur ve bu durum kitabın eleştirel bir temasını oluşturur.
Kitap, yoksulların zenginler tarafından sömürülmesini, toplumsal eşitsizliği ve insan doğasındaki yozlaşmayı eleştirir. Özellikle dini yozlaşmaya vurgu yapar ve dönemin Engizisyon dönemini yansıtarak bu eleştiriyi derinleştirir.
Ana karakterlerden biri olan Baltasar Yedi Güneş, İspanyol Veraset Savaşı'nda savaşmış ve bir elini kaybetmiştir. Lizbon'a döndüğünde işsizdir ve belirsiz bir gelecekle karşı karşıyadır. Bir gün, gizemli Blimunda ile tanışır. Blimunda, insanların içini görebilme yeteneğine sahiptir ve bu yetenekleriyle dikkat çeker. İkisi, uçan bir makine yapma hayali kuran Bartolomeu de Gusmão ile tanışır ve bu hayali gerçekleştirmek için birlikte çalışmaya başlarlar.
Roman, görmek ve görmemek gibi sembolik temaları işler. Baltasar sadece aydınlıkta görebildiği için Sete-Sóis (Yedi Güneş) lakabını alırken, Blimunda ise ekovizyon yeteneğini kullanarak karanlıkta da görebildiği için Sete-Luas (Yedi Ay) olarak adlandırılır. Bu semboller, ikisinin birbirlerine olan bağını ve bütünlüğünü temsil eder.
Baltasar ve Blimunda, Bartolomeu de Gusmão ile birlikte uçan bir makine yapma hayalini gerçekleştirmek için çalışmaya başlarlar. Bartolomeu, bu uçan makineyi Passarola adını verir ve insanların içini görmeyi sağlayan güçlerini kullanarak, uçmayı düşlemiştir. Üçlü, bu hedeflerini gerçekleştirmek için büyük bir özveriyle çalışır.
Romanın ilerleyen bölümlerinde, Bartolomeu'nun uçan makinesiyle gerçekleştirdiği ilk uçuş anlatılır. Ancak bu uçuş sırasında yaşanan bir kaza sonucunda Bartolomeu, İspanya'ya kaçmak zorunda kalır. Bu olay, hikayenin akışını etkiler ve Blimunda ile Baltasar'ı kendi başlarına bu macerada ilerlemeye zorlar.
Baltasar, Blimunda ile birlikte Passarola'yı Monte Junto'da saklamaya ve bakımını yapmaya çalışırken, bir kaza sonucunda Passarola havada sıkışır ve Baltasar gökyüzüne yükselir. Uçak sonunda düşer ve Baltasar, büyücülükle suçlanarak Engizisyon tarafından yakalanır.
Kitabın son bölümünde, Baltasar'ın hikayesi dramatik bir şekilde sonuçlanır. Blimunda, Baltasar'ın ölümünü vasiyetini alarak öğrenir ve bu olay, kitabın sonuna yaklaşırken duygusal bir yük taşır.
