Psikiyatrist, benim uzun süredir merakla okumayı beklediğim fakat bir şekilde okumayı ertelediğim bir romandır. Yazarla tanışmama sebep olan
Hain Yüreğim adlı romanı olmuştu ve o zamanlar okuduğum incelemelerden anladığım kadarıyla başlangıç olarak
Hain Yüreğim romanını tercih ettiğim için pişman olmuştum çünkü anladığım kadarıyla
Hain Yüreğim yazarın en az rövanş gören kitabı olduğunu, yani diğer kitaplarına oranla daha az sevildiğini öğrenmiştim.
Şimdi düşünüyorum da
Hain Yüreğim benim için daha hızlı okuduğum romanı oldu.
Psikiyatrist, oldukça yavan bir havası vardı. Anlatımı ne kadar normal olsa da akıcılığı yoktu, zorla ilerliyordu. Ben bunun çoğunlukla ilk baştan beni içine çekmediğinden, ayrıca gereksiz yere uzatılmış ayrıntılar yüzünden olduğunu düşünüyorum. Giriş kısmı bana göre aşırı derecede uzatıldı. Buna rağmen elbette bir süre sonra meraklandırdı fakat bilemiyorum, bir sebepten dolayı akıcılığı hep yarı kesildi. Anlık bir heyecanlanmama sebep oldu, birkaç sayfa geçmeme kalmadan o heyecan yerle bir oluyordu.
İlk başta kitabın içine girmekte sorun yaşadım, tam içine girdim derken yine başa döndüm. Olaylar sonda patlamış ve şok edici detaylar olsa da sıkıldım. Yarım bırakmak bile aklımdan geçti.
Kopukluk vardı ve giriş kısmı uzatıldığı için bence çoğu kişi okumaktan sıkılacağı bir roman olduğu kanısındayım. Biraz hayal kırıklığına uğradım, uzun süredir okumak için can attığım kitap elimde süründü. Yazarın okumak istediğim başka romanları da var fakat bundan sonra sanırım biraz temkinli davranacağım.
Elbette çok kötü olduğunu düşünmüyorum fakat abartıldığı kadar ortada bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar övülmesini gerektirecek bir durum yok, olayların çoğu ihtimaller çerçevesinde gerçekleşiyor. Elbette sonunu tamamen tahmin ettiğim şekilde değildi ama dediğim gibi ihtimaller dahilinde gelişen olaylar vardı.
Çok üzerinde durup tekrara düşmek istemiyorum, sanırım incelenmemem bu kadardır. Okumak isteyen herkese keyifli okumalar dilerim.
