Bir sabah uyanıyorsunuz hopp suçlusunuz. Üstelik bir de dava açılmış. Kim suçlamış, kim davacı, ceza ne, hakim kim, savcı nerde...? Bilmiyorsunuz. Garip insanlar arasında, kendinizi sürreal bir akışta buluyorsunuz.
Franz Kafka benim beyin nöronlarımla oynamayı pek sever.
Babaya Mektup da gördük kalemini hayal gücünü. Bu sefer de
Dava da yıllar öncesinden bu günü ele almış. Kahramanımız K. İçinden çıkamadığı absürt davanın bütün hisseleri okuyucuya şaşırtarak geçiyor. Not sakin kafayla okuyun.