Metroda boş bir yer buldum, hiç tereddütsüz oturdum. Çantamı açtım ve "O Sırada"yı elime aldım. Lakin bir sorun vardı: Kulaklığımın içinde titreşen ses Erman Çağlar ve saz arkadaşları idi. Erman Çağlar'ı hem okuyacak hem de dinleyecek vaziyette değildi beybim. (Beyine kelime oyunu gibi.) Ben de sessel Erman yerine güzel bir albüm açıp onu yazınsal olarak tüketmeye başladım. Yer yer güldüm ve en çok kahkaha attım.