Sanatta olduğu gibi, edebiyatta da iki zevkimiz olmalıdır: Bunlardan biri bize, haz verici şeyleri, etrafımızı kuşatmış kitapları ve tabloları seçtirecek olan şahsi zevktir. Diğeri de araştırmalarımıza yarayacak olan tarihî zevktir. Bu son zevk şu şekilde tarif edilebilir: Üslupları temyiz etmek ve her eseri, yazılmış olduğu üslupta -o üsluptan iktibas edilen mükemmeliyet nispetinde- duymak sanatı.