Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

551 syf.
9/10 puan verdi
Gerçek romanından sonra beni epey etkisinde bırakan bir başka Emile Zola romanını daha okumuş olmaktan mutluluk duyuyorum. "Emek" kavramı üzerinden Fransız toplumuna tutulan bir mercek bu roman, özellikle 19. yüzyılda bu kavramın toplumcu gerçekçi yazarlar tarafından sıkça kullanıldığını ve üzerine cilt cilt eserler kaleme alındığını biliyoruz. Zola' da bu kavramı doğrudan kullanarak, işçi sınıfının içinde bulunduğu ağır koşulları nasıl aşacağını ya da işveren ile işçi arasındaki o uçurumun nasıl kapanacağını karakterler üzerinden ütopik bir sistem kurarak aktarıyor. Toplumun ve insanlığın yeniden doğuş imgesini yaratıyor bir nevi ve bu da yapıta destansı bir nitelik kazandırıyor. Bu derinlik ve destansılık yazarın gözlem yeteneğinin, toplumsal sorunlarla çok yakından ilgilenmesinin göstergesi aslında. Zor bir dönemden geçen Fransız toplumunu oldukça ayrıntılı inceleyen, hem yazar hem de eylemci kimliği olan Zola, Emek'te toplumda var olan sorunlara çözüm olabilecek öneriler ortaya koyar, imgesel bir dünyada bunların uygulamasını gerçekleştirir ve savunmasını yapar. Baş karakter Luc, Zola’nın düşünsel anlamda sözcülüğünü yapan kişidir ve aynı zamanda emeğinin kıymetini ve kudretini bilmeyenlerin yol göstericisidir. Romanda kurulan düzen her ne kadar doğal ya da olması gereken gibi gözükse de, maalesef ütopik olarak nitelendirilir; zira bilimselliğe dayandırılmış özgür bir emek, dayanışma, yoksulluğun bütünüyle ortadan kalkması, gelirin adilce bölüştürülmesi gibi durumlar 21. yüzyılda bile maalesef mümkün değil. Çok severek okuduğum, herkese tavsiye edeceğim bir roman Emek.
Emek
EmekEmile Zola · İmge Kitabevi · 2014337 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.