Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

423 syf.
·
Puan vermedi
_Nevrotik_ _Nevrotikler, anormal davranışları olan, kültürlerinden sapmış kimselerdir. Kültürümüzün üvey evlatları olarak adlandırabiliriz. _Sevgi, nevrotik için hayatında ulaşmak istediği tek amaç olarak görünür. _Nevrotik bir birey insanları “güçlü” ya da “zayıf olarak sınıflandırır; ilkine hayranlık besler, ikincisini hor görür. _Nevrotik bir kadının bir erkek için hissettiği çekim, erkek ona aşık olursa aniden küçümsemeye dönebilir. _İdeal benlik nevrotik insan için kendi gerçek kimliklerini sakladıkları bir maskedir. Bu nevrotikler kendi içlerindeki çatışmaların farkında değildirler. Nevrotikler ideal benliklerinin etkisiyle kendilerini olduklarından daha üstün görürler _Nevroz, kişinin arayışlarında ve tepkilerinde katılık yarattığı için kişinin normal gelişimini engeller ve baş edemediği çatışmaların içine düşürür. _Nevrotik her durumda acı çeken bir kişidir. Nevrotik kişinin kendisi bile acı çekiyor olduğunun farkında olmayabilir. Sadist kişi diğerlerine acı çektirerek kendi ızdırabını hafifletmeye çalışır. _Nevrotik kızlar, herhangi bir zayıflığa yönelik küçümsemeleri nedeniyle, “zayıf“ bir adamı sevemezler; eşlerinden sürekli boyun eğme bekledikleri için “güçlü“ bir adama da katlanamazlar. Dolayısıyla gizlice aradıkları şey, aynı zamanda onların bütün isteklerine tereddüt etmeden uyuyacak kadar zayıf olan bir kahraman, süper güçlü bir adamdır. _Bazen nevrotik kişiler herhangi bir amaç konusunda şaşırtıcı bir kararlılık gösterir: - Erkekler, haysiyetleri dahil her şeylerini hırsları uğruna feda edebilir; - Kadınlar aşk dışında başka bir şey istemeyebilir; - Ebeveynler kendilerini tamamen çocuklarına adayabilir. Bu tür kişiler samimi oldukları izlenimini verir. Gelgelelim, gördüğümüz üzere bu kişiler, aslında bütünlükten çok umutsuzluk ve çaresizlikten ileri gelen bir adanmışlık yanılması peşinde koşuyorlardır. _Gerçekte insanların bizi sevmesi genelde çok korkunç derecede önemli değildir. Aslında, sadece sevdiğimiz kişilerin bizi sevmesi önemli olabilir. Böyle kişilerin haricinde sevilip sevilmememiz pek de önemli değildir. Ama nevrotik kişiler; varlıkları, mutluluk ve güvenlikleri sanki sevilmeye bağlıymış gibi hisseder ve davranır. Bir nevrozun yapısı karmaşık olsa da, nevrotik süreci devreye sokan ve etkinliğini sürdüren motor gücü kaygıdır. Korku, kişinin göğüslemek zorunda kaldığı tehlikeyle orantılı bir tepkidir; oysa kaygı, tehlikeyle orantısız bir tepkidir; hatta hayali tehlikeye yönelik bir tepkidir. _Nevroz, nevrotik bireylerde kişiler arası ilişkileri kontrol etme ve başa çıkma çabalarının sonucunda meydana gelir. Sağlıklı çabalarla nevrotik itkiler arasındaki temel fark, bunları güdülendiren güçlerde yatmaktadır. Temel anksiyete çocukluk çağında ebeveyn-çocuk ilişkisinden kaynaklanır. Bu insanların çocuğa yönelik tutum ve davranışları kendi nevrotik ihtiyaçları ve tepkileri tarafından belirlenmiştir. Sonuç olarak çocuk ait olma duygusunu geliştiremez. Bunun yerine Horney’in temel kaygı dediği derin bir güvensizlik duygusu ve belirsiz bir kaygı geliştirir. Bu kaygı ve güvensizlikle başa çıkabilmek için çocuklar çeşitli davranış stratejileri geliştirirler ve bu stratejiler kişiliklerinin değişmez parçası olur. _Nevrotiklerde “yorgunluk ve tutarsızlık” belirtileri sıkça ve yüksek düzeyde gözlemlenir. Örneğin çocuklarını çok sevdiğini sık sık söyleyen bir annenin çocuklarının doğum gününü unutması tutarsızlığın bir belirtisidir. Çatışmaların temel kaynağı bencil itkilerimizle yasaklayıcı bilincimiz aramızdaki çatışmadır. Yani arzular ve korkular çatışır. Bu nevrotik bireyler sosyal ilişkilerin bir kaygı kaynağı olduklarını öğrenmişlerdir. _Yeterince sevgi almayan çocuk, bu eksiklik ve doyumu hayatta aramaya başlar. Aramakta olduğu bu sevgi duygusunun yerine başka duygular yerleştirir, saldırganlık ve cinsellik gibi. Bazı kültürlerin etkisiyle kişi bu duyguları baskılamak zorunda kalır; yoksa ayıplanır, aşağılanır, kişi kendini suçlu hisseder. Bu nedenden dolayı kendini baskılayan bireyde kaygı oluşmaya başlar. Temel kaygı duygusu kişinin kendisinin yetersiz olduğu ve bu eksikliğinin farkında olmasıdır. Kişi kendisine karşı hissettiği bu güvensizliği başkalarında aramaya başlar ve diğerleriyle güven ilişkisi kuramadığında kendisiyle çatışmaya girer ve tekrar kaygı oluşturur. Bu kaygı ne kadar güçlü olursa kişinin geliştireceği savunma mekanizması da o kadar güçlü olur. Bu savunma mekanizmaları her kültürde farklı yapılanma gösterir. Karen'in yaptığı nevrotik açıklama kültürel ögeleri içinde barındırır. Kişinin sergilediği davranışların ve tutumların içinde olduğu kültüre göre anlam kazanacağı ve o kültüre göre normal olup olmadığını hakkında bilginin kültürel ögelerden alınabileceğidir. Örneğin bazı kültürlerün şizofreniyi bir hastalık değil de bir üstünlük olarak görmesi buna güzel bir örnektir. _ Sonuçta kendi özdeğerlendirmesinde, muhteşem hissetmeyle işe yaramaz hissetme arasında salınır. Her an bir uçtan diğerine kayabilir. Kendi istisnai değerine en çok inandığını hissettiği sırada, herhangi onu ciddiye alırsa hayrete düşebilir. Kendini sefil ve mağdur hissettiği sırada herhangi biri onun yardıma ihtiyacı olduğunu düşünürse öfkeli hissedebilir. Onun hassasiyeti, bütün vücudu yara bere içinde ve en ufak bir dokunuşta irkilen bir kişi ile kıyaslanabilir. Kolayca incinmiş, küçümsenmiş, ihmal edilmiş, hiçe sayılmış hisseder ve orantılı kindar bir kırgınlıkla tepki verir. _Narsist_ _Narsisist “kendine aşık olan kişi” olarak tanımlanabilir. Narsisist kişi kendini aşırı ölçüde önemli görme ve başkalarından aşırı hayranlık bekleme eğilimi vardır. Narsist eğilimli kişiler hem kendine hem başkalarına yabancılaştığından kendilerini de başkalarını da sevmezler. _Mazoşizm_ _Mazoşizm nevrotik bir acıdır. Ona göre acı çekmekten yararlanmak; kişinin benliğini zayıflatan, mutsuz olmaya eğilimli kılan bir dürtüdür. Mazoşistik kişilik eğilimleri iki ana davranış örüntüsü içerir. Bunlardan birincisi çekici olamama, önemsiz, etkisiz, değersiz olma duygularına neden olan öz-küçümseme eğilimidir. Kişi yeteneksizliklerini abartır. İkinci eğilim ise doyumsuz bir sevecenlik ve ilgi açlığına neden olan asalakça yapıdaki kişisel bağımlılıktır. Fromm’a göre, mazoşist dürtü eğilimli insan özgüveni olmadığından, temel çaresizlik duygularıyla isteklerini dile getirme becerisini hemen hemen kaybetmiş durumdadır. Abartılmış acı yaşayarak bundan kurtulmaya çalışır, çünkü bu acının uyuşturucu etkisi vardır. Acılara gömülme yolu ile sevgi elde etme, kişinin kendini daha büyük bir şey içinde yitirmesi, bireyselliğinin çözülmesi ve kuşkuları, kaygıları benliğinden bu şekilde uzaklaştırması ile doyuma ulaşır _Çocuğun, baş etme stratejileri 3 başlık altında: _1_İnsanlara yönelen tip (itaatkâr, uysal tip)_ _Bu insanlar sevecenlik ve onaylanma ihtiyacı hissederler. Bir arkadaş, sevgili ve eş arayışındadırlar. Her bir arayışta yakınlık ve ait olma arzusu vardır. Bunlar zorlanımlı ihtiyaçlardır. Sevecenliğe dair bu arayışları normal gözükse de aslında bu arayışları çaresizlikten kurtulup güvenmeye yönelik doyumsuz dürtülerdir. Başkalarının kendilerinden bekledikleri şeyleri körü körüne onlara veren insan hâline gelirler. Her olayda kendilerini suçlarlar ve sürekli özür dileme potansiyellerindedirler. Nevrotik bağımlı kişiler karşısındaki insanı kaybetme korkusuyla yüz yüze kaldığı zaman hatayı kendinde arar. Nevrotik insan her şeye dayanabilmeli, ülkesini sevmeli ya da hiç kimseye hiçbir zaman kırılmamalı, her zaman rahat ve sakin olmalıdır. Düşünceleri bu denli katıdır. Tek başına çaresiz ve zayıftır. Kendi niteliklerini küçümserler ve aşağılık duygusu geliştirirler. _2_Saldırgan tip (insanlara karşı)_ _Bu saldırgan tip her zaman güçlü olmaya veya en azından öyle gözükmeye çalışır. Korkularını kabul etmekten kaçarlar ve bu korkularının üstlerine giderler. İnsanlara yönelmiş uysal tipin aksine kazanmak için kavgaya tutuşan, zafer isteyen insanlardır. Uysal ve saldırgan tipler birbirlerine göre polar uçlardır. Birine hoş gelen diğerine iğrenç gelebilir. Biri herkesle anlaşmak ister, diğeri herkesi potansiyel düşman olarak görür. Bu seçimler özgürce yapılmayan içsel zorlanımlardır ve esnek değildirler _3_Kopuk tip (insanlardan uzaklaşan)_ _Nevrotiklerde diğerleriyle bir arada olmak onlar için bir gerilim kaynağıdır. Bu tip insanlar yaşamda genelde seyirci konumundadırlar. İster sevgi, ister kavga ister herhangi bir iş birliği, rekabet, coşkusal bir durum yaratacak her durumdan kaçmak isterler. Hiçbir şeye fazla önem vermeden, bir başkasına bağlanmadan sadece kendileri başarılı olmak isterler. Haz aldıkları şeyler bile bağlılık gerektiriyorsa onlardan vazgeçerler. Uysal tipin aksine paylaşımı sevmezler. Bu aşırı bağımsızlık ihtiyacı zorlanımlı bir ihtiyaçtır. Kendisinden bir şeyler beklenmesi, zamanında bir yerlere yetişmesi gerekmesi gibi durumlar onları rahatsız eder. Üstünlüklerini hiçbir çaba olmaksızın gelip birilerinin fark etmesini isterler. Kendini eşsiz bir varlık olarak düşleyebilirler. Bağlılık gerektiren her durum onu coşkusal olarak geri iter. Nevrotiğin herhangi bir bağlanma durumu nevrotikte sinir krizlerine neden olabilir. Nevrotik insan kendini bütünüyle kendine kaptırmış olması anlamında her zaman benmerkezcidir. Gerçek nerede gizli olursa olsun, o her tartışmadan zaferle çıkmalıdır.
Nevrozlar ve İnsan Gelişimi
Nevrozlar ve İnsan GelişimiKaren Horney · Sel Yayıncılık · 2017167 okunma
·
190 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.