Romanda Zerdüşt adında bir karakter dünya yaşamına ait maddeleri reddeder ve dağa çıkıp on sene boyunca kendiyle baş başa kalır.
On yılın sonunda bilgelikten sıkılır ve dağdan inmeye karar verir. Amacı insanlara yanlış bildiği şeyleri fark ettirip üst insana ulaştırmaktır.
Kitabın isminin yazılı olduğu kapakta “Herkes ve hiç kimse için bir kitap” yazısı vardır.
Oruç Aruoba şu şekilde açıklamıştır yazıyı: “Anlayabilecek durumda olan herkes anlayabilir ama işte hiç kimse o durumda değil”
Nietzsche kitapta üstinsan ve ebedi dönüş kavramlarına dikkat çekiyor.
Ebedi dönüşü şöyle açıklamak gerekirse zamanın aslında döngüsel olduğu ve olayların bu döngüde sürekli tekrar ettiğidir.
Üstinsan ile anlatmak istediği ise özgür insandan bahseder.
Nietzsche ye göre insan doğduğunda eksik bir varlık olarak doğar ve eğer insan bu eksikliği tamamlayamamışsa köle olarak kalacağını söylüyor.
Kitapta durduğu diğer bir kavram ise “Tanrı öldü” kavramıdır.
Benim yorumladığım kadarıyla burda insan hayatında dini inanca yer vererek kendini özgürleştiğini zanneder ama aksine çok daha fazla köleleşir.
Aslında Tanrı kavramının bizim kafamızda ürettiğimizi söyler Nietzsche.
İnsan kendi kendi hareketlerini kontrol edebilecek düzeydedir bu yüzden Tanrı ya ihtiyaç yoktur.
Yani kısacası
Tanrı’dan yardım almadan ve dogmalar olmadan kendi başımıza yaşamı anlamlandırıyoruz.
Ve Nietzsche bu kavramı ortaya çıkararak insana verdiği bir şans olarak görür.