Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
"Şeker Ahmet Paşa (d.1841 - ö. 5 Mayıs 1907), Osmanlı ressamı, asker ve bürokrat. Asıl adı Ahmet Ali'dir." Şeker paşa'nın hayatından kesitlere bakalım mı birlikte, ne dersınız Fransızcayı çok iyi bilen, iyi huyu, tatlı dili, dost severliğinden ötürü «şeker» lakabını kazanan Ahmed Paşa, İstanbul'da, Mercan semtindeki evinde büyük bir resim atölyesi kurdu, orada çalıştı ve birçok gence sanatını öğretti.. Kısacık da kıtabın sanatla dolu içeriği keyifle okumayı sağlıyor.
Şeker Ahmet Paşa
Şeker Ahmet Paşa
.. "(1864). Önce Mekteb-i Osmani’ye devam etti. Paris Güzel Sanatlar Akademisi’ne geçti ve G. Boulanger, J. L. Gerome gibi öğretmenlerden dersler aldı. Paris Uluslararası Fuar sergisinde resimleri sergilendi (1867). Resimleri Salon’a kabul edildi (1869, 1870) Abdülaziz, Avrupa gezisi sırasında sergideki resimleri gördü ve Ahmet Ali’yi resim seçip almakla görevlendirdi. 1870'te Akademiyi bitiren Ahmet Ali, Prix de Romeu kazanarak, üç ay süreyle Roma’ya gönderildi. Yurda dönünce kolağası rütbesiyle Sultanahmet’teki Sanat Mektebi’ne resim öğretmeni olarak atandı. "İkinci sergiyi 1 Temmuz 1875’te Çemberlitaş'taki günümüzde Basın Müzesi binası Darülfünun'da salonunda açtı. Bu sergide kendi resimleri, diğer Türk ressamların eserleri, çoğunlukla Hristiyan ve yabancı ressamların eserleri yer aldı. Şeker Ahmet Paşa, Abdülaziz’in takdirini kazanarak, padişah yaverliğine atandı" "Şeker Ahmet Paşa. "Sivil" yapı içinde görüntü vermeyi başarmış, göğsü madalyalarla dolu bir Osmanlı paşası. Hoşsohbet kimliği dolayısıyla "Şeker" lakabı yakıştırılmış. Osmanlı'nın Batı dünyasına açılım serüveninin başaktörlerinden… Yetiştiği kültürün ve yaşam biçiminin telkin ettiği değerleri yadsımayan, İşini fazlasıyla önemseyen ve ressamlığı, tinsel bir vecibe gibi algılayan doğulu bir kimlik. Platon'un "tinselleşmiş madde" anlayışını uygulayan bir sanatçı. İki karşıt görme biçimini -Doğu ve Batı- uzlaştırmak için çabalamış bir büyük usta Şeker Ahmet Paşa ."Şeker Ahmet Paşa'nın Avrupa dönüşünde Saray'da gö-rev aldığı dönemde, Abdullah Biraderler tarafından çekil-miş fotoğrafında, göğsü nişanlarla dolu bir Osmanlı paşası görürüz. Aynı zamanda Saray görevlilerinin yakın sempa-tisini de kazanmış olan bu paşanın görüntüsünü, olağan sanatçı imgesiyle bağdaştırmak pek mümkün değildir. Onu, Saray'da kendisine ayrılan atölyesinde, başında fesi ve boy-nunda kravatıyla resim çalışırken gösteren fotoğraf için de aynı şey söylenebilir. Nitekim, otoportresinde Ş eker Ahmet Paşa'nın sanatı söz konusu olduğunda, ilk akla gelebilecek tablo, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda seçkin bir yere sahip olduğu kuşku götür-meyen "Orman" ya da "Ormanda Oduncu" adlı tablodur. Boyutlarının büyük tutulmuş olması (139.5 x 177 cm), insan gerçekliğini neredeyse unutturan iri gövdeli ağaçları ve dış mekânın çarpıcı etkisiyle izleyiciyi daha ilk bakışta kavra-yan bu tablo, dönemin diğer sanatçılarının elinden çıkmış doğa konulu resimler yanında özel konumuyla ayrıcalıklı bir yere sahiptir... Bu keyifli eseri bıze https://1000kitap.com/yazar/i28100YazarTürk yazar, sanat eleştirmeni. öğretim üyesi kalemiyle okuduk, Sanat severlere ikraamıdır bu kıtap
Şeker Ahmet Paşa
Şeker Ahmet Paşa
Şeker Ahmet Paşa
Şeker Ahmet PaşaKaya Özsezgin · Kaynak Yayınları · 201412 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.