Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hande gunkut

Hande gunkut
@Handemce
“ - birini bekliyorum , - kimi ? - hatırlamıyorum ..!”
Tanrı yok edilirken de adil olmaktan, başkalarının değerini kıskanmaktan, yasaların kılıcından çekinmekten ve namuslu insan olmaya devam etmekten vazgeçilmeyecektir; çünkü vatanın gerçek dostunun, kralların kölesi gibi boş hayaller peşinde koşmaması gerektiği artık biliniyor olacaktır; kısacası, tek rehberi erdem, biricik freni de vicdan azabı olan bir cumhuriyetçiyi yönetmesi gereken şey, ne daha iyi bir dünyaya duyulan ciddiyetten uzak umut ne de doğanın bize yolladığından daha büyük kötülüklere duyulan korku olmalıdır.
Sayfa 143 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Reklam
Bugün, hem dalaverecilerin vaaz ettikleri bir işe yaramaz bu Tanrı’yı hem de onun gülünççe benimsenmesinden kaynaklanan tüm dini kurnazlıkları aynı şekilde aşağılayalım artık! Özgür insanlar artık bu çocuk oyuncağıyla eğlenmiyor. Tüm Avrupa’ya yaydığımız ilkeler arasında ibadetin her türünün ortadan kaldırılması da yer alsın artık! Krallığı parçalamakla yetinmeyelim; putları da sonsuza dek ezip toz edelim: Batıl inançla kralcılık arasında pek bir mesafe yoktur.5 Bunun böyle olması gerek kuşkusuz; çünkü kralların kutsanma ayininin ilk koşullarından biri, tahtlarını en iyi destekleyecek politik temellerden biri olarak hâkim dini korumaktı her zaman için. Ama bu taht devrildiğinde, sonsuza kadar ortadan kalktığında, onun dayanaklarını oluşturan şeyin de kökünü kazımaktan asla çekinmeyelim.
Sayfa 136 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Rahiplerin tanrısallık konusunda bize vermek isledikleri fikir, tüm diğer nedenlerin kaynaklandığı evrensel bir nedendir. Bu dalaverecilerin hitap ettikleri sersemler, böyle bir nedenin var olduğuna, yarattığı tikel etkilerden ayrı olarak var olabileceğine inandılar. Sanki bir cismin tarzları bu cisimden ayrı var olabilirmiş gibi, sanki beyazlık karın niteliklerinden biriymiş de bu niteliği ondan ayırmak imkânsızmış gibi... Değişimler, değiştirdikleri cisimlerden ayrılırlar mı? Pekâlâ, sizin Tanrı'nız özü gereği sürekli hareket halindeki maddenin geçirdiği bir değişimden başka bir şey değildir: ondan ayırabileceğinizi düşündüğünüz bu eylem, maddenin bu enerjisi, işte sizin Tanrı'nız! İnceleyin şimdi, böyle bir varlığın aptalca hayranları, onun nasıl bir saygıya layık olabildiğini görün!
Sayfa 129 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tanrı’ya esasen iyi bir varlık olarak, insanları seven bir varlık olarak bakmak şart değilse, insanları kandırmak istediğine inanabiliriz. Birkaç kişiye vahyettiği yasaları bildiğini iddia edenlere dayandırdığı bütün mucizeler doğru olsa bile, onun adaletsiz, insanlık dışı bir varlık olduğunu bize her şey kanıtladığından, bu mucizeleri bizi kandırmak için kasıtlı olarak yapmadığına dair güvencemiz yoktur ve yasalarına en katı itaatin beni daima onun dostu kılacağına inanmamı sağlayacak hiçbir şey yoktur. Bu yasalara itaat edenleri cezalandırmıyorsa, onların itaatleri gereksiz olur; ve bu itaat çetin olduğundan, sizin Tanrı’nız bu itaati resmen ilan ederek, kendini hem yararsız hem de kötü kılmıştır.
Sayfa 125 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Yasak bir meyveyi yedi diye insanın yeryüzü cennetinde sonsuza dek mahkûm edildiği şeklindeki bu saçma masalı inceleyen aklı başında insan ne düşünür? Bu masal ne kadar önemsiz olsa da, ne kadar tiksinti verici bulunsa da, bir an üzerinde durmama izin verin, çünkü cehennemin sonsuz cezalarının kabulü için buradan yola çıkılıyor. Bunun hiçliğini kabul etmek için bu saçmalığın yansızca incelenmesinden başka bir şey gerekir mi?
Sayfa 106 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Reklam
Tanrı'nın adaleti ve şanı günahkârları ve inançsızları sonsuz işkencelerle cezalandırmasını gerektiriyorsa, adaletin ve aklın günah işlememenin kimilerinin erki dâhilinde olmasını ve inançsız olmamanın da başkalarının erki dâhilinde olmasını gerektirdiğine hiç kuşku yoktur. Peki ya insanın özgür olduğunu varsayacak kadar saçma biri var mıdır? Her eyleme sürüklenen bizlerin, hiçbir şeyin efendisi olmadığımızı ve bu zincirlerle bağladığımız Tanrı (varlığını kabul edersek; gördüğünüz gibi bunu tiksintiyle yapıyorum), evet, ne diyordum, bu Tanrı, biz istemeden onun tutarsız elinin bizi zevkle içine soktuğu tersliklerin kurbanı olduk diye bizi cezalandırırsa, varlıkların en adaletsizi ve en barbarı olduğunu göremeyecek kadar körleşen kimdir?
Ahiret mutluluğu için gerekli varsayılan koşullara bakılırsa, bizi kurtuluştan ziyade lanet bekliyor. Oysa, sizin Tanrı’nızın bunca övülen adaleti varsa, bahtsız ve cılız eserini bu kadar vahşice bir ortama yerleştirmiş olmak nasıl bir şeydir, sorarım size? Bu sisteme göre, sizin âlimleriniz ezeli mutluluk ile mutsuzluğun insana eşit olarak sunulduğunu ve yalnızca onun tercihine bağlı olduğunu söylemeye nasıl cüret edebiliyorlar?
Sayfa 128 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Ah Justine, bir Tanrı fikrinden nasıl da tiksiniyor, nefret ediyorum! Aklımı nasıl da şoke ediyor, yüreğime tiksinti veriyor! Ateizmin şehitlere ihtiyacı olduğunda bana söylesin yeter, kanım her şeye hazır. Bu dehşetlerden iğrenelim, sevgili kızım; onları aşağılamak için en okkalı hakaretler olsun borcumuz. Gözlerim açılır açılmaz bu kaba saba hayallerden nefret ettim ve kendime onları ayaklar altında çiğneyecek bir yasa yaptım... Asla vazgeçmeyeceğime yemin ettim. Mutlu olmak istiyorsan beni takip et; iğren, inancından dön, hakaret et, benim gibi. Bu ürkütücü ibadetin iğrenç nesnesi, hatta hayallere yönelik bu ibadetin kendisi, tıpkı bu hayaller gibi, bilgeliğin aşağılamasına layıktır.
Sayfa 112 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
Bir balinanın karnında üç gün kapalı kalan sizin Yunus’unuzun hikâyesi de aynı ölçüde tiksinti verici değil mi? Benzer bir hayvanın göğsünde tutsak edilen ama sizin peygamberinizden daha becerikli olduğundan balinanın karaciğerini pişirip yeme fikri aklına gelen Herkül’ün hikâyesinden bariz biçimde kopya edilmemiş mi?
Sayfa 86 - Fol kitap ağustos 2006Kitabı okuyor
101 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Parlamentoları oluşturan kişilerin aritmetik çoğunluğu da değildir. Bu kitap ile yalnızca, parlamento çalışmalarını engelleyen, kürsülerde yurt ve dünya sorunlarının özgürce konuşulmasını engelleyen sorumsuz bir azınlık eleştirilmiş; bu azınlığın sergilediği çirkinlikler eleştiri konusu yapılmıştır.
Söz Meclisten İçeri...
Söz Meclisten İçeri...
kitabın içinde eleştiri konusu, kurum
Söz Meclisten İçeri...
Söz Meclisten İçeri...Uğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1996349 okunma
Reklam
101 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Söz Meclisten İçeri...
Söz Meclisten İçeri...Uğur Mumcu
8.8/10 · 349 okunma
"Küfür yerine fikir ' ' diyecegim ama , adamda "fikir" yoksa ne yapsın ? "Fikir suçu sanigı" olmaya "aile terbiyesi" izin ver­miyor . Evet. evet: - Vermeyince mabut ... ne yapsin Mahmut..!?? "
Sayfa 106 - Umag yayınları 1 ekım 1984Kitabı okudu
"Bir üye de özlü görüşünü ön sıralara doğru yürüyerek açıklıyor: - Allah belânı versin, komünist, yeşil komünist. Sayın üye, söverken, görüldüğü üzere önce lâiklik ilkesine aykırı davranıyor; işe "Allah belânı versin" diye "Allah'ı" karıştırıyor. Bir de ideolojik renk buluyor: Yeşil.
Sayfa 69 - Umag yayınları 1 ekım 1984Kitabı okudu
13,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.