Ankara'ya yıllarca önce, amblem olarak bilim kurulunun kararıyla büyük emek ve paralarla yapılmış, dış ülkelerde de Ankara'nın amblemi olarak kabul edilmiş Hitit Güneşi'ni, Ankara'nın tarihine, hatta Türk tarihine ışık tuttuğunu düşünmeden, ne olduğunu öğrenmeden, bir Belediye Başkanı kaldırıp, onun yerine İslamın simgesi olduğunu sandığı bir amblemi koymaya kalkıyor. Halbuki o da Sümerlilerden kalma. Onların Ay Tanrısı'nın simgesi. Bunu Başkan nereden bilecek?
Aynı Başkan bir gecede Ankara'nın sokak adlarını değiştiriyor. Bunların kadastroda, tapuda, planlarda ne büyük problemler çıkaracağını, nasıl masraflara yol açacağını düşünmüyor bile. O bunları düşünmüyor veya düşünemiyor, ama Ankara koca bir başkent. Devletin en büyüğünden en küçüğüne kadar orada. Bir yığın üniversite, dolayısıyla aydın kimseler bulunuyor içinde. Atatürk'ün büyük emellerle kurduğu, Hititoloji ve Sumeroloji Kürsülerinin yalnız onda bulunduğu Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi de bunların başında. Hiçbirinden en ufak bir tepki gelmiyor. Bir Belediye Başkanı bütün kuralları çiğneyerek, kendi kaprisine ve görüşüne göre koca başkentte istediğini yapıyor. Buna karşı birkaç cılız sesten başka kimse ağzını açmıyor. Herkes uykuda mı?