Felaket yalın ayak dökülmüştü sokaklara,
Ağır adımlarla ilerleyip kaldırım taşlarını ezerek acı tohumları ekiyordu. Nice canlar alıp, nice yuvaları yıkarak kahkahalar atarken ona dur diyebilecek bir babayiğit yoktu maalesef! Kim bilir daha ne acılar yeşerip boy verecek dünya zindanında! Kim bilir daha kaç baba çöküp bir duvar dibine, kilitler vurup diline, yürek acılarına sarılıp mutsuzluk büyütecek kucağında sallayarak iç sesinde bir ninni ile
Virane olmuş hayatların enkazını seyre dalacak....