yaşamı riske atmak, yani sahiden yaşamanın riskini almak ne demektir bunu tadabilecek miyiz?
''insana musallat olan esasında kendisi değil midir?''
razı olan da reddeden de biz. her şeye yeni başlamak isterken son veren, hırsı, silahı ve tüm zırhları yere bırakan biz. farklı olacak olan önceden kendini belli ettiğinde özgürlüğe kapımızı kapatan biz ama kaderin döngüsüne şikayet eden yine biz peki neden?
yazara göre risk almak bizim için tehdit oluşturuyor gibi görünse de risk aslında bizi hep şimdide yani anda yakalayıp bulantı ve korkular arasından çıkarıp, kendimize rağmen sürdürdüğümüz sadakatlerden üzerimizden geçerek özgürleştiriyor. Özgür olmak istiyorsak bir şeyleri geride bırakarak ama kaygıyı da yanımıza alarak bir bisikletin destek tekerlekleri olmadan ilerlemeye; bir şeyleri de geride bırakmaya hazırız demektir. risk almak yaşama daha fazla alan açmaktır
tüm güvenlik önlemlerine rağmen duvarları aşabilmeliyiz. Risk aşmak demektir. her emin olduğumuz yolda hüsrana uğrayacağımızı bilsek de travma sürecinden, olumlu bir travma tecrübesinden geçmemizi sağlar. Riskin alındığı karar anı, tıpkı travma gibi, bir başka zamanı başlatır. Ama olumlu bir travmadır; bütün geçmişlerdeki mevcut kader rezervini bir şekilde bozup, şimdide olma imkanı.
''belki de risk işte budur. Umudu bıraktığımız yol sapağında onu yeniden bulmak değil, umulmadık olan üzerine kumar oynamaktır."
