Herşeyi ifrat halinde yaşıyorduk, haberler, malûmatlar, uzman görüşleri…Hayatı ve duyguları sözcüklere dökme araçlarından geçilmiyordu, “bağımlılık”, “travma sonrası”, “yas süreci”. Depresyon, alkolizm, cinsel soğukluk, anoreksiya, mutsuz çocukluk, hiçbir şey boşuna yaşanmış değildi artık. Deneyimlerin ve fantezilerin anlatılıp paylaşılması vicdanları ve bilinçleri hoşnut ediyordu. Kolektif içe bakış, kendini söze dökme modelleri sunuyordu. Kolektif bilgi haznesi genişliyordu.