Büyük insanların biyografi okumaları genelde sıkıcı olmuştur. Ama Teber büyük üstadın yaşamını Sherlock Holmes gibi incelikle incelediği için okuma sıkıcı hale gelmiyor. Yazıları çoğu kimse tarafından anlaşılmaz bulunan Freud'un bu biyografisinde sayfaları ardarda çevirirken buluyorsunuz kendinizi. Eser Freud'un Aile Romanı ve ve Tarihsel Romanı olarak 2 bölümden oluşuyor.
Oidipus kompleksi gibi karmaşık bir durumu uzunca sayfalarla ve buna rağmen en sade biçimiyle anlatabilmek gerçekten çok zordur. Ama Teber bunu ustalıkla başarmış. Oidipus kompleksiyle bağlantılı olarak
Totem ve Tabu adlı eseri de oldukça büyük bir ustalıkla özetlemiş.
Freud'a ''Gecikmiş Bir Saygı Sunusu'' şeklinde başlayan ve muhteşem bir sözle: Freud'u ''Oidipus ve Musa arasına sıkışmış'' şeklinde yorumlayan Teber'in bu eserini herkese ve özellikle ilk kez Freud okuması yapacak kişiler için güzel bir başlangıç kitabı olarak öneriyorum.
Kendi kimliğini kanıtlamak ve kazanmak için, kırk yıl babasıyla arasındaki Oidipus çatışması ile boğuşan ve onu aşmaya çalışan -Freud gibi- birinin, sonradan tam bağımsızlaşmak ve özgürleşmek için Yahudi kimliğini -de-aşma ve "en büyük baba Musa" ile hesaplaşma gereksinimi kaçınılmaz olmuştur. (Sayfa:206)