Söyleşi tarzında, örnekleme lerle sevginin dönüşüm aşamalarında uğradığı durumlar ve bizdeki yanılsamalarını ve sonuçlarını neticeden de esasında sevginin farklı yaşlarda farklı duygularla insana egemen olduğu, 'bilmek' kavramının öneminden bahsederek soru cümlesiyle kapanan akıcı ve duygusal bir tespit. Bana göre ama; yazıda sevme sanatı da eleştirel boyutta hafif tariz yapılarak gerçeğin ne olduğu okuyuculara bırakılıyor. Bu yazı Erich Fromm'un sevgiye sanatsal bakış açısıyla örtüşüyor. "Birini sevmek sadece güçlü bir duygu değildir; bu bir karardır, bir yargıdır, bir sözdür. Eğer aşk sadece bir duygu olsaydı, birbirini sonsuza kadar sevme sözünün hiçbir temeli olmazdı. Bir duygu gelir ve gidebilir." yorumunu çıkarttım. Kalbinize sağlık Eda hanım.