Merhaba sizlere çok kıymetli bir eser ile geldim..
10 Ağustos 1921 Kırıkkale -bedesten köyünde yaşayan yetim küçük Ahmetin, kıymetli dedesinin
“Eğer ki biz bu ata toprağından gidersek türküler susar, ozanlar dilsiz kalır evladım.
Yunus Emre ölür, karacaoğlan ölür, bir sultan ölür...
Ne demiş yunus Emre? Aşk ile yola çıkmak ise niyetin,
bela ile imtihan edilirsin. Önce kahır sonra ikram!
Biz bu çekeceğiz yazgı böyleymiş sözleriyle başlıyor atı gül Cemal’in hikayesi…
Yüzbaşı Mehmet Efe’yle yolları kesişene kadar
Gülcemal olarak süren hayatı karayel olarak devam edecekti ..
O Mehmet Efe’nin karayel’iydi artık …
Kurtuluş savaşında birebir yaşayan bir atın ve bir çok vefalı,cefakar hayvanın nelere göğüs gerdiği, savaşın içinde nasıl yaşamaya direndiklerini Türk ordusuna yardımlarıyla onların milli duruşu damga vurmuştu bence
Bu zamana kadar belki de bu kadar güzel bir şekilde dile getirilmemiştir bu konu ben hayran kaldım tüm edebi yönüyle güçlü bir anlatımla şehitlerimizin ruhları şad olsun mekanları cennet olsun inşallah
Küçük ve yetim Ahmet’in hikayesi..
Şehit yüzbaşı Mehmet Efe bey’in hikayesi..
Mangal dağı ve yaşananlar ..
İzmir’in işgali ..
Yıldırım Kemal bey’in hikayesi..
Yazarımızın anneannesinden aktardığı ve bizzat babası Yusuf’un kitabın içerisinde bahsi bulunuyor.
Yazarımız #cepheyekoşanat kitabını cumhuriyetimizin 100. yılına armağan etmiştir..
Benim gibi tarih türü sevenler için harika bir okuma mutlaka okuyun isterim..