Yeni bir söz söylemek için yükümüz fazlalaştı
Tozlar dört yana dağılmış duman misali
Sirenleri duyuyorum, gönlüm sağır oysa
Sararmış sevgimden bir tutam sen akıp geçti.
Kusmuş yine yalnızlığını, bilmediklerine
Rüzgarında yıkıldıklarımızın kapısında
Son nöbetçi bekler durmaz bu gönül
Gök, yer tarihin mizacını anlamadı
Sahte sevgilerin gizli kalsaydı
Yıkılır mıydı yine bu benliğim
Gelişi güzel sözlerinle besleyip
Beni yine bana koymadan gider miydin
Yaşlandım sanki yaşım yetmiş
Ben sana yetişememişim
Bu kadar dramaya gerekte yoktu
Duvarın kahve kokusu burnumu yakıyor
Konu sadece çamurdan balçıktan ibaret
Karşılaşırız belki bir gün yağmurun sokaklarında Radyodan gelen sesle, seni ararım yine