Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
*Kitabın etkisi henüz çok tazeyken buradayım. Hala yutkunuyorum. Bazı evler birinci kattan başlamaz. Bazı evler eksi birinci kattan başlar. Gözümüzün görmediği yerleri hiç olmamış sayarız bazen. Merdivenlerin sadece çıkmak için icat edildiğini düşünürüz. İnmek zorumuza gitmez de çıkmak zorunda kaldığımız için bulunmuştur belki asansör. İşte bu kitapta da beş katlı görünen apartmanın altıncı katına çıkacağız. En baştan saymaya başlayarak ve ağır ağır basamaklardan tırmanarak… “Eğer insanlar beş katlı bir binanın altıncı katının da olabileceğini anlayabilselerdi... O zaman her şey başka olurdu, inan... “S.425 Azerbaycan Edebiyatından okuduğum ilk kitap
Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı / Ak Liman / Tahmine’nin Son Sırrı
Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı / Ak Liman / Tahmine’nin Son Sırrı
. Kitapla ilgili hiçbir yorum ve incelemeye bakmamıştım. Herhangi bir beklenti içinde değildim ama ne yalan söyleyeyim böylesine edebi bir lezzetle karşılaşacağımı da tahmin etmemiştim. Güncellenmiş adıyla
Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı / Ak Liman / Tahmine’nin Son Sırrı
Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı / Ak Liman / Tahmine’nin Son Sırrı
aslında 25 yıl arayla yazılmış iki kitaptan oluşuyor. İlk kitap
Ağ Liman
Ağ Liman
ikincisi ise Beş Mertebeli Evin Altıncı Mertebesi. Hatta 43 yıl sonra yazılmış yeni bir final bile var. (2021 yılı pandemi döneminde). Klasik kitaplarda normalde okuduğumuz türlerin dışında kalan farklı bir tat ve klasikleri unutulmaz kılan bir atmosfer vardır. Bu kitap benim nezdimde kesinlikle bir klasik ve unutulmaz olacak. Psikolojik analiz becerisinden, bir Zweig okuyormuşum kadar etkilendim. Dili sade, konusu sürükleyici olmakla beraber etkisi de gerçek bir kitap. Yarım kalmış bazı hikayeler yazarın nezdinde yıllar sonra da olsa tamamlanmak istiyor. Ağ Liman da bence Anar’ın içinde bir ukde olarak kalmış. İyi ki de kalmış. İlk kitabında tanıdığımız karakterlerin felsefi anlayışı yirmi beş yıl sonra gelen ikinci kitapta daha realist bir romantizme dönüşmüş. İlk kitabını ikinciye göre daha ağır okudum. İkinci kitabında ağır olmak istesem de olamadım. Okumak için çok sabırsızlandım. Yazarın son notu kısmında da dayanamadım ağladım. Yazarların karakterleri yarattıktan sonra onlarla yaşamaya başlaması bir tür delilik olmakla beraber bir gerçek. Yazdığım bir karakterin yaşamadığını düşünmek beni başlarda çok üzüyordu. Sonradan aslında yaşamayan hiçbir şeyi yazmadığımı fark ettim. Anar’ın bu kitaptaki karakterle gerçek hayatında yaşamadığını söyleyemeyiz. Hepsi etrafındaki insanların yansıyan suretleri bence. Bu kadar iyi psikanaliz yapmasının sebebi de bu olmalı. Eleştireceğim birkaç husus da var elbet ama onları grup toplantısına saklıyorum:) Okumayı düşünmeyen herkesin aklına bu kitabı sokmak istiyorum. Gidip biraz Bakü’yü ve Moskova’yı gezmelisiniz. https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu ile biz keyifle okuduk sizler de mutlaka okuyun diyorum. Filmini de şuraya bırakıyorum: youtube.com/watch?v=6CPIeR2... ***Mutluluğu aramak demek dünyayı dolaşmak anlamına gelmez. Mutluluk ya da keder insanın kendi içindedir. Onları kendi içinde; nereye gidersen git, dünyanın öbür ucuna bile gitsen, bu yükü omzunda taşıyorsun. Nereye gidersen git bu yük ne kaybolacak, ne batacak ne azalacak ne de artacak... (S.184)
··
2 artı 1'leme
·
2.447 görüntüleme
Kübra Öznur ÇELİK okurunun profil resmi
Kendi kendine konuşandan daha delidir kendi kendine yazan aslında. Konuşan daha tam delirememiştir çünkü. Konuşuyor ya, delirmemek için direniyor işte. Ama yazan… Yazan öyle değil. Elinden ne çıkacağını kendi de bilemez yazan. Bir sonraki sayfada ne olacağını bilemez belki. Ya da yazının kaderi o kadar elindedir ki bir katili masum, bir ölüyü de diri yapar. Kâğıtta tanrılaşır. Kâğıdın tanrısı artık odur. Yazmak deliliktir kısacası. Ve yaratandır aynı zamanda. Deli Tanrı! Bu kitaba ithafen...
Resul Bulama okurunun profil resmi
Herksin okumasını istediğim ve gönül rahatlığıyla tavsiye ettiğim bir eser. Bir oyununu izledim ve üç defa okudum, sanırım biraz yavaş anlıyorum :) Sonradan ilave edilmiş bölümüyle yeni baskı tanıtımında bulundum ve yazarla tanışma imkanım oldu. Sohbetinde birçok not tuttum. İkisini paylaşmak için yazıyorum yorumu. "Ben bir personayı yaratırken/yazarken bu personanın iyi veya kötü bilinmesini istemem, okura bırakırım bunu." Neden Altıncı kat, sorusuna verdiği cevap da şuydu. "Çünkü Tahmine Altıncı kata çıkabilir, Zaur çıkamaz. Bu yüzden Tahmine'ye bir borcum olduğunu düşündüm. Son bölümü bu yüzden yazdım."
Kübra Öznur ÇELİK okurunun profil resmi
Ne güzel bir fırsat yakalamışsınız harika :) ilerleyen günlerde https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu muzda da toplantımıza dahil olacak umarım yazarımız.
1 sonraki yanıtı göster
Emine İnen okurunun profil resmi
Şuan kitabı bitirdim incelemelere bakıyorum. Gözyaşlarımı tutamadım🥲Salı gününü iple çekiyorum🥹
Kübra Öznur ÇELİK okurunun profil resmi
Hiç unutulmayacak kitaplar arasında yerini aldı değil mi 😇
1 sonraki yanıtı göster
Esas Adam okurunun profil resmi
Anar’ın hayatı ve eserleri hakkında araştırma yaparken, Ak Liman’ın 1970 yılında yayımlanmasından sonra, 1974-1978 yıllarında Beş Katlı Apartmanın Altıncı Katı romanını yazdığını ve bu eserin 1981 yılında neşredildiği bilgisine ulaştım. i.hizliresim.com/1w5r8ot.jpg
Kübra Öznur ÇELİK okurunun profil resmi
Romanlarının kronolojik sırasına bakmıştım kitabında, yanlış hatırlamıyorsam orada 1990 tarihi yazıyordu Beş Katlı Apartman için. Bitirme ve yayınlama tarihi olabilir mi acaba ?
Esas Adam
Esas Adam
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Necmettin salik okurunun profil resmi
Başta yazarın sonra sizin emeğiniz için teşekkürler
Kudret Özbay okurunun profil resmi
Biraz genç wherter havası var, kütüphanenize almanızı ve en kısa zamanda okumanızı tavsiye ediyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.