Andre Gide, toplumsal ve bireysel ahlâkın en güçlü kriterinin, kişinin samimiyeti ve kendisini tanıması olduğunu savunan bir yazar. Onun için bireysel özgürlük önemli kıstas.
“Batak” bu bakış açısıyla okunduğunda çok fazla anlam taşıyan bir metin.
Roman içinde roman yazılan eser; günümüzde dahi insanı çevreleyen, çırpındıkça çok daha fazla dibe vuran bireyin yaşamının tekdüzeliğine atıfta bulunur.
Tıpkı Vergillus’un Tityre’i gibi…
Tek bir farkla…
Yazar başkahraman, Tityre’in bataklığına saplanıp mutlu oluşunu anlamlandıramaz. Kendi varoluşunu oluşturduğu karakter üzerinden sorgular, aslında kendisi de monoton yaşamın girdabındadır. Diğerlerinin aksine bu monotonluğu fark eder ve “özgürlüğün belirli sınırlarla çerçevelenmesi” düşüncesine karşı durur.
Gide’in aslında kendini resmettiği tek eser olan “Batak”, satirik üslubu ile çok daha kıymetlidir.