Bu kitabı okuduğumda daha önce Fakir Baykurt okumadığım için kendimden utandım. Oysa o kadar bizden, o kadar içimizden ki dili, anlattıkları. Evime gelmişim gibi hissettim. Sıcacık bir sobanın başında oturdum da sanki, Mustafa Güzelgöz beni karşısına aldı, eşiyle oğluyla oturduk çayımızı içerken hikayeyi anlattı gibi. Kitap bitince üşüdüm. Gerçek