Hayattayken değerini bilmediğimiz bir yakınımızın kıymetini neden o ölünce anlarız? Değerini bilmek kavramı aslında çoğumuza göre “göreceli” öznel bir kavram… Ben bunun kendimize verdiğimiz değerden ve saygıdan kaynaklandığını düşünüyorum. Kendimizin değerini bilmiyorsak başka birinin değerini bilmemiz de ne yazık ki mümkün olmuyor. Yine aynı şekilde kendimize sonsuz bir saygı duymuyorsak başkasına da duyamıyoruz. Kendi mahbesimizde kilitlenmiş gibi donup kalmanın bir manası yok. Şuurumuzda yıldırımlar çakmadan özümüze ve sevdiklerimize sıkıca sarılmamız gerektiğinin farkına varmalıyız. Mevlânâ Celâleddîn Rûmî 'nin de dediği gibi “Kıymet bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.” Çok geç olmadan, kırıp dökmeden kıymet bilmek mümkün… İşte yazarımız da bu eserinde bizlere Burak ve Sümeyra'nın mazisinde yer alan gür ve pürüzsüz soluklarını, ruhtan ve kalpten beslenen anlatım biçimiyle seslendirip insanlığa serzenişte bulunuyor. Sümeyra'nın kolon kanserine yakalanmasından sonra duyulan bu ölüm nağmesi son derece tesirli bir güce sahip. Melankolik anlatım eşliğinde aşk ve ölüm teması okumayı seviyorsanız yazarımızın kalemiyle tanışabilirsiniz.

Bir Hayalin ArdındaMuhammed Tarık Koç · Hayy Kitap · 2023159 okunma

·

150 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Kısacıklar