Ruhunu öldürmüş bir adamın bu kadar vicdanlı olması açıkçası tuhaf.
Mesleğine bu kadar tutkuyla bağlanan böyle bir doktorun asıl suçu işini en iyi bir şekilde yapmaya çalışmasıdır. Önce cinsel dürtülerle acı çeken hastasını iyileştirmek isterken kadının gururunu yerle bir etmesi bir iyilik değil hırsa dönüştü.
Tabi ki bu kararlar vicdanına sığamadı ve yaptığı pişmanlık yeterli değildi.
Kendinden kaçmak istedi ama hep kendiyle son buldu. Ve taki ölümle son bulana kadar..
Kitapta aslında ne kadar bir şeyleri yapmak istesek bile bazı zamanlar bir şeylerin esiri (kölesi) oluruz. Kendi yaşam mücadelemizde hissettiğimiz vicdan sızlaması düşünceleri katlediyor.
Ve bu düşünceler bir zamandan sonra intihar, yalnızlık veyahutta kaçışla son buluyor.
Her ne kadar bazen mantıklı kararlar vermeye çalışsak da işler istediğimiz gibi sonuç vermeyebilir. Tıpkı işini mükemmellik adına yapmak isteyip de kendi tutkularına yenik düşen bu doktor gibi.
Okunması gereken bir kitap olarak düşünüyorum.
Kitapla kalın...