Savaş, ölüm, göç, yasaklar, güç, korku, ayrılık, hasret, aşk, din ve çok daha fazlasını bu kısacık öyküye sığdırmış yazarımız. Fakat çok daha geniş bir şekilde değindiği bir konu var. Kadınlar...
Kadınlar, her savaştan sonra belki çocuklardan sonra en çok darbeyi alan, en çok acıyı çeken, en çok baskı altında kalanlar onlardır. Savaş suçu sayılan fakat birçok savaştan sonra onlara karşı gerçekleştirilen çok daha iğrenç şeylerden bahsetmiyorum bile. Belki aranızdan bazıları, savaşanlar ve bu uğurda ölenlerin çoğu erkeklerdir diyeceksiniz. Savaşın kolay yanı ölmektir, zor olan ardında kalanların verdiği savaştır. O yıkıntılardan, o kayıplardan sonra hâlâ ayakta olmak, tüm bu vahşetin izlerini hâlâ görüyor olmaktır zor olan.
Kitabımız, Orta Doğu da henüz savaştan yeni çıkmış bir ülkeyi ve yıkıntılar içindeki savaşına devam eden bir halkın hikâyesini anlatıyor. Bu halkın içinde, çocuğundan yaşlısına herkesin bir hikayesi var. Fakat hikayesi gizli olanlara, olmak zorunda olanlara daha çok değinmiş yazarımız. Bedenleri, tenleri, yüzleri, saçları, gülüşleri, duyguları, düşünceleri ve hatta seslerinin bile suç sayıldığı kesime değiniyor... Toplum içinde varlığı yok sayılan, sadece kara çarşaflar içine değil aynı zamanda büyük duvarların arkasına saklanmaları gerektiğine inanılan kadınlara değinmiş.
Kadınları yok sayan bir toplum eksik değildir de nedir? Kadının elinin değmediği bir şeyin güzel olduğu görülmüş müdür? Geleceğimiz çocuklarımızdır diyoruz, her şeyden önce o çocukları şekillendirenler de kadınlar değil midir? Geleceğinizi, yok saydığınız, susturduğunuz, önüne duvarlar ördüğünüz kadınlarınıza mı emanet ediyorsunuz? Görmüyor musunuz bu ördüğünüz duvarlarınız sadece kadınları değil, geleceğinizi de karanlıklar içinde bırakıyor. Kadının önüne konulan her bir engel geleceğimizde karşımıza çıkacak çok daha büyük bir engeldir...
Kemalist bir ailenin Kemalist olmayan tek bireyi olarak şunu söylüyorum; bir lider istediği kadar büyük olsun, mutlaka onun da eleştirilecek yanları vardır. Çünkü yaptıkları mutlaka ama mutlaka bir kesime ters gelecektir. Eleştiren eleştirsin, fakat bugün okuyup da bir yerlere gelmiş, kendisini geliştirme şansı bulmuş, sadece kadın ve anne olmanın ötesine geçmiş kadınların, bugün çıkıp da onlara bu hakkı, çok büyük bir kesimi karşısına alacağını bildiği halde tanımış birisine kin kusmalarını asla ama asla anlayamayacağım.
(Lütfen bu yazdığım kısımla alakalı tartışma yaratacak hiçbir yorum yapmayın. Yapılanları da 1k'nın bana verdiği yetkiyle sileceğim zaten :) )
Incelememi 1000 kitap aracılığıyla tüm dünya kadınlarına seslenerek bitirmek istiyorum :)
Daha güçlü yarınlar için çok daha güçlü olmanız gerekebilir. Çünkü sadece hayatın getirdiği zorluklarla değil, aynı zamanda biz erkeklerin karşınıza çıkardığı zorluklarla ve yokluğunuzda bozduğumuz güzellikleri kurtarmak için de savaşmanız gerekebilir.
Bedenlerinizde ve ruhlarınızda bıraktığımız yaralar için de asla affetmeyin bizi.
Keyifli okumalar 1k