Prof. Tankut da, XVI. yüzyıl Türk köyünü şu iyimser sözlerle tanıtmaktadır: «Köyler çok bü yük ve birbirine yakındı. Suları zaptı rapta almışlar, küçük ve kesit ziraat {entansif) yapıyorlardı. Toprağı iyi işliyor lar ve muhtelif iklimiere mahsus çeşitli mahsullerin hep sini alabiliyorlardı. Evliya Çelebi, Anadolu'nun her tara fında beş yüz haneli bağlı bahçeli köylerden bahseder. Köyler, camili, medreseli ve hamamir idi. Hemen hepsi küçük ölçüde birer site idiler. Kendilerine lôzım olandan çok fazla istihsalleri vardı.