Merhaba 1k okurları! Mevlana'yı, Şems'i okuduktan sonra yazdığım incelemelerin üzerine inceleme yazmak beni zorluyor. Kaç defa denedim, yazdım, sildim, yazdım, sildim. Tekrar yazıyorum, silmezsem şayet, Kimya Hatun'a bir de benim gözlerimden şahit olursunuz. O müslüman bir babanın, hristiyan bir kadına aşkının meyvesiydi. Babası imanına tohumlar ekti, Mevlana kapısında boy verdi cüceren tohumlar. Ama ne zaman çiçek açtığını geçtim de, çiçek açtıranın varlığında tutuklu kaldım ben. Şems... Senin kadar var mıdır sevebilen? Hani aşk'a bedel olan. Aşk'ın kaç gömleği varsa siyah farecende renklenmiş. En güzel tonu Kimya Hatun'un kaftanına biçilmiş. "Ne önemi var ki," yılların dediyim tek yer olabilir Kimya-Şems aşkı. Varsın söylensinler ardımdan, ama ben bin canım olsa binini de verirdim bir Şems ruhlu yiğit uğruna. Kimya olmayı dilemek kolay da, Kimya olabilmek mümkün müdür? Tertemiz kalbine doğan Güneşin ruh eşi oldu o nadide çiçeği Mevlana bahçesinin. Aşk soldurur mu? Çiçek açtırır Aşk. Binbir evreni bir anda dolandırır Aşk. Hoyrat atları kalbinde koşturur Aşk. Vuslatı alır da Hasreti yaşatır Aşk. Şems bir tek Kimya Hatun'un yâri oldu. Doydu mu sevdiğine? Doyulmaz ki... Su gibidir Aşk, kana kana içesin gelir. Susuz çöllerin sürgünü olursun. Kaldıramaz ruhun acısını, yataklara düşersin. Acısıyla bütünleşir, "canıma derman" dersin. Baş ucunda sevdiğin beklerse sevmek de güzel, ölmek de güzel. Onun aşkıyla kavrulan kalbinde sürgünü yaşamak da güzel. Aşkı yaşamadan, sevdayı tatmadan kitabı okuduysanız, aşık olun bir daha okuyun derim. Aradaki farkı duyunca, anlarsınız ne demek istediğimi. Şems'siz gecelerden... Keyifli okumalar dilerim...

Aşkın Gözyaşları 3 - Kimya HatunSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 20167,3bin okunma

·

471 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitabsever