Henüz oyunun başlamadığı bir satranç tahtası düşün. Çok düzenli, güvenli ve huzurlu görünür. Çok güzel ama sıkıcı, cansız. Fakat ilk Hamleyi yaptığın anda durum değişiyor. Karmaşıklaşmaya başlıyor. Yaptığın her hamlede kaos daha da artıyor. Yaptığın her hamlede olasılıklarla dolu yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyorsun.
Oyunun başında, hiç varyasyon yoktur. Taşları yerleştirmenin tek bir yolu vardır. İlk altı hamlenin ardından 9 milyon varyasyon ortaya çıkar. Sekiz hamleden sonra 288 milyar farklı seçenek belirir. Olasılık git gide artar. Satranç oynamanın evrendeki gözlemlenebilir atom sayısından daha çok yolu vardır. Oynamanın tek bir doğru yolu yoktur, bir çok yolu vardır. Satrançta olduğu gibi, hayatta da her şeyin temelinde olasılık yatar. Bütün umutların, bütün hayallerin, pişmanlıkların, yaşadığımız her bir anın... Her adım, her fırsat, her tercih yaşayabileceğimiz farklı bir olasılığı doğurur. Ve olasılıklar katlanarak artar.
O olasılıkları yaşama imkanınız olduğunu hayal edin, Ne yapardınız?