Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

204 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Görünmez Kentler, edebi bir dehanın elinden çıkan bir metin olduğunu okura iliklerine kadar hissettiren eserlerden birisi. Kitap, 10. yüzyılda yaşamış Venedikli tüccar ve seyyah Marco Polo’nun gezip gördüğü kentleri kendi gözünden Tatar imparatoru Kubilay Han’a anlatımından oluşuyor. Kentler de sohbetler de kurmaca; bu açıdan kitap postmodern bir anlatı. Kenti muazzam bir metafor olarak kullanmış Calvino: Marco Polo’nun tek tek anlattığı kentler aslında hem evrenin hem de insan zihninin bir mikro modeli. Dış dünya ve dış dünyadaki nesnelerle kurduğumuz ilişki, gerçekliği algılama biçiminiz, arzu ve korkularımızın bu algıyı nasıl etkilediği, aynı şekilde anılarımızın onu nasıl şekillendirdiği, bunların dile nasıl döküldüğü, belleğe nasıl kaydedildiği yani dil ve belleğin gerçeklikle kurduğumuz ilişkiye etkisini anlatıyor bu mikro modeller. Kısacası, gerçeklik, gerçekliğin sonsuz boyutlu; akıl almaz derecede göreceli; algıya, duyulara, belleğe göre kaygan ve değişken tabiatını masaya yatırıyor yazar. Kentleri insan zihninin ve dünyanın bir mikro modeli olarak kullanma fikri nasıl bir hayal gücünün ürünü ve keza bu fikri işleyişi nasıl bir yetenek, hayran kalmamak elde değil. İtalyan yazar Italo Calvino, şimdiye dek okuduğum her kitabında beni bambaşka bir yönü, dehasının bambaşka bir boyutuyla karşılaştırarak etkileyen ender yazarlardan birisi. Edebi yolculuğunun zenginliği ve çok yönlülüğünü görebilmek açısından Örümceklerin Yuvalandığı Patika gibi ilk eserlerinden başlamak bence iyi bir fikir, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu (bence en zor kitabı) ve Görünmez Kentler sonraya bırakılsa iyi olur fikrimce. Her ikisi de şüphesiz birer başyapıt ama “en çok şey söylediğime inandığım kitabım” dediği Görünmez Kentler’in yeri bence başka. Postmodern edebiyat sevenler, bahsettiğim konulara ilgi duyanlar ve yazmaya gönül verenler okumalı bence. ‘Şafak sökmüştü ki: “Efendimiz, bildiğim kentlerin hepsini anlattım sana,” dedi. “Hiç sözünü etmediğin bir kent kaldı.” Marco Polo başını eğdi. “Venedik,” dedi Han. Marco gülümsedi. “Bunca zaman ne anlattım sanıyorsun ki sana?” İmparator istifini bozmadı: “Hiç duymadım oysa adını andığını.” Ve Polo: “Ne zaman bir kent anlatsam Venedik’le ilgili bir şeyler söylüyorum.”’
Görünmez Kentler
Görünmez KentlerItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 20222,395 okunma
·
1.857 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.